ÇUKUROVA HAVAALANI MUAMMASI
ÇUKUROVA HAVAALANI MUAMMASI
Proje 2012 yılında ihalesi yapılarak temeli atıldıktan sonra
ihaleyi alan firmanın finansal sorunlar yaşaması nedeniyle 2013 sonu itibariyle
yatırımı durdurulmuş ülkemizin güneyindeki en önemli ve stratejik bir yatırım projesidir.
Toplam yatırım bedeli 370 milyon € luk bir projedir.
2014 yılı Temmuz-Ağustos döneminde bu projeye kredi ve/veya
yatırımcı temini için yapılan tekliften sonra hem şahsım hem firma olarak
projeyi yakından takip etme imkânı oldu.
Bu süreçte yaptığımız çalışmaların tamamını hem yüklenici
firma hem DHMİ ile mevcut durumu bozmadan projenin nasıl kurtarılacağı üzerinde
yaptığımız çalışmaları paylaşarak sonuç almaya çalıştık. Bu çalışma sadece
bölge için değil Ülkemizde bu bağlamda yapılmış en verimli çalışmalardan birisi
olmuştur. Bununla birlikte proje üzerinde DHMİ yöneticileri ile defalarca
çalışma imkânı bulduk. Bunun sonucunda projenin kurtarılması için DHMİ,
tarihinde ilk defa “Şirket hisselerinin devredilmesi yetkisi” firmamıza
verilmiş ve idare bu durumu kamuoyu ile de paylaşmıştır.
Söz konusu teknik detaylar 20.12.2014 tarihinde
tamamlandıktan sonra 10 ay finansal operasyona dayalı kurtarma çalışması için
çok büyük çaba sarf edilmiştir. Ancak firmanın iflas ertelemede ve kayyumda
olması, firma sahiplerinin zor durumları ve aynı zamanda hesaplanandan çok daha
fazla sorunla karşılaşılması maalesef bu özverili çalışmamızı olumsuz olarak
sonuçlanmasına neden olmuştur.
Bununla birlikte bizimle çalışmak için gönderilen bazı
kişi/firmaların (yabancı) tamamının piyasa şartları ve sistemine uygun hareket
etmeyenlerden oluşması (terbiyemden dolayı tarifi sadece bu kadar inceltebildim) bizi akamete uğratan diğer önemli nedenlerden en önemlisidir.
Sonunda DHMİ ihaleyi iptal etmiş ve yeniden ihale süreci
başlatılmıştır.
Bu projede bu zaman kadar elde edilen tecrübe ve bilgi
birikimi ile bundan sonraki dönemde ihaleye katılabilme imkân ve teknik
şartları da sağladığımız için aynı gayret ve özveri ile ihaleye hazır
olduğumuzu ilgili birimlere arz ettik. Süreci de takip etmeye başladık.
Biz konuya birçok farklı açıdan bakarak gerçek anlamda
havacılık projesi geliştirmeye çalıştık. Japonya, Çin, Malezya, Endonezya,
Kore, Hindistan, İran, Arap Emirlikleri, Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Ortadoğu,
Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika ekseni üzerinde Uluslararası bir "TİCARİ HUB" yapılması konusunda çok
ciddi çalışmalar ve görüşmeler yaptık. Özellikle kargo taşımacılığına çok
müsait bu coğrafyayı ve zemini buna göre yeniden planladık. Sadece havaalanı
olarak değil, uluslararası yolcu taşımacılığı, ticaret ve fuar alanı gibi birçok
konuyu bir araya getirerek aynı platform içerisinde kurguladık.
Serbest bölgenin gerçek anlamda faal olabilmesi, bankacılık
ve diğer alanların da geliştirilebilmesi için çok stratejik planların zeminini
hazırladık. “security house ve gold rafinery” bunlardan sadece birisiydi.
Bölgenin en önemli eksiklerinden birisi ve havaalanını daha
aktif hale getirecek en önemli katkılardan birisi “Fuar Alanı” ihdasıdır. Biz
bu alan içerisinde 100 bin m2 fuar alanı projesi hazırladık.
Mersin-Karataş arasının yeni Turizm Alanı olması nedeniyle
bölgenin bütün turizm çeşitliliğinin yapılabileceği Makro Planı hazırladık.
Bunun içerisinde tatil turizmi dışında sağlık turizmi, Kaplıca turizmi
(Nevşehir-Kırşehir Bölgesi), Kış Turizmi (Kayseri) vs. içerisine alan projeler
geliştirilmişti. Biraz daha açıklayıcı olarak; havaalanı bölgesini 5-7 yıl
içinde YENİ BİR DUBAİ (daha gelişmiş şekliyle) yapacağımız makro projeyi hazırladık. Bu planlarımızı bölge valileri, belediye başkanları ve
milletvekilleri ile de defalarca paylaştık.
DHMİ tarafından “firma hisseleri devir alma yetkisi
verildikten sonra” CHP li bölge milletvekilleri benim hakkımda Başbakan’a soru
önergeleri verdiler. Sözcü gazetesi maalesef sür manşetten hakkımda “sanki
peşkeş çekilmiş gibi” haberler yaptı.
O dönemki kritik süreci sorunsuzca atlattık. Ben bu proje ile
alakalı CHP, MHP, HDP gurup başkan vekilleri ile randevu alarak samimi bir
şekilde içtenlikle ve anlayacakları şekilde projeyi baştan sona anlattım. Hatta
CHP bölge vekilleri ayrıca kendi talepleri ile çağırdılar ve sorulan soruları
içtenlikle cevaplandırarak ÜLKEMİZİN GÜNEYİNİN EN ÖNEMLİ YATIRIMININ AKSAMASINDAN
KAYNAKLI olabilecek bütün olumsuzlukları ortadan kaldırdım. Bu konuda o dönemki
Ak Parti gurup başkan vekillerine de bilgi verdim…
Sayın Ahmet Davutoğlu döneminde YENİDEN YAP-İŞLET OLARAK
İHALE SÜRECİNE GİRİLDİ VE 2 KERE İHALE TARİHİ GAZETEDE İLAN EDİLMESİNE RAĞMEN
ERTELENEREK SÜREÇ DONDURULDU. Akabinde DHMİ den yapılan bir açıklama ile projeyi
BAŞBAKANLIK Yatırım Bütçesinden (3.5 yılda tamamlanmak planı ile) ihalesi yapıldı…
"Bunun bu şekilde olmaması gerektiğini, artık dünyada bu işlerin mutlaka yap-işlet-devret modeliyle yapıldığını o dönemin en üst düzey sorumlularına anlatmaya çalıştıysam da Sayın Davutoğlu geri adım atmadı ve konuyu kapattı.
Aradan geçen bu kadar süre zarfında bu ihaleye giren
firmaların kendi aralarında girdikleri rekabet nedeniyle maalesef 1 mm mesafe
alınamadı. En son Danıştay 2. Kere ihaleyi iptal etti.
Bu gün Adana havaalanının durumu hakkında fikir beyan etmek
bile istemiyorum.
Maalesef birileri (ben biliyorum) bu konunun kilitlenmesine
neden oldular. Sayın Cumhurbaşkanımıza 2 kere Sayın Başbakana 3-5 kere bu
konuda mektuplar yazdım. Hatta neredeyse elden verdiğim mektuplar bile
olmuştur. İşin sonunda Sayın Davutoğlu’nun bilemeden yaptığı bir yanlış karar olmuştur ÇUKUROVA HAVAALANI PROJESİNİN BU DURUMU.
Hâlbuki ivedilikle yapılması gereken en önemli bir devlet
projesidir Çukurova Havaalanı...
Eğer normal süreç devam etseydi bugün Çukurova havaalanı bu
gün çalışıyor ve güneyin en stratejik projesi olarak hizmet veriyordu. Hele bu günleri
gördükçe bu söylediklerim çok daha iyi anlaşılacaktır.
Dilerim hatadan dönülür ve bir an önce bu konu söylediğimiz
şekilde halledilir.
Sayın Başbakan da Sayın Cumhurbaşkanımız da ne zaman
isterlerse bu konuda olan bitenle alakalı bizatihi bilgilendirme yapmaya
hazırım. Önemli olan ülkemiz ve milletimiz. Biz canımız pahasına memleketimiz
ve milletimiz için bir değil binlerce tuğla koymaya hazırız ve koymaktayız. Ama
kimse görmüyor. Görse de görmese de biz tuğla koymaya devam edeceğiz.
Saygılarımla
Erdal Alkış
İlgili Linkler:
Yorumlar
Yorum Gönder