12.11.2017 NTVSPOR YAYINI KONUĞU CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN
12.11.2017 NTVSPOR YAYINI KONUĞU
CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP
TAYYİP ERDOĞAN
Sayın Cumhurbaşkanımızın böyle bir kanalda TÜRK SPORU İLE ALAKALI
görüşlerinin alınması için programa katılmasını ben de son derece doğal
karşılamaktayım. Zira spor Sayın Cumhurbaşkanının bilgi ve ilgisi çok yakından
olduğu bilinen bir gerçektir. Benzer şekilde birçok başbakan-cumhurbaşkanı
fikirlerini beyan ettiklerine şahit olmuşuzdur. Bu konuda yapılan eleştirileri
doğru bulmuyorum.
Benim bu konuda konuyu burada ele almak istememin nedeni tamimiyle
farklı bir konuyu dilek getirmek içindir.
Ben de kendi ilgim olan Futbolun Yönetilmesi hususunda fikirlerimi
farklı zaman ve platformda arz etmişimdir. Ancak spor yönetimi ve özellikle
Futbol Yönetimi konusu Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu zamana kadar geçen
sürede, son dönemdeki kadar kötü yönetilmediğini Sayın Cumhurbaşkanımız en iyi
bilmektedir. Hemen tüm spor branşlarında ülkemizin başarı skalasındaki geriye
gidişin yanı sıra madalyaların geri alınmasına neden olan doping-şike gibi
fairplay kurallarına aykırı davranışlar ülkemizi son derece kötü etkilemiştir.
Bu konuda ortadaki durumun "Batılı tasvir caiz değil" yeniden izahına
gerek olmadığını düşünüyorum. Ama bu da eleştiri yapmayacağımız anlamına
elbette gelmiyor. Doğru zamanda doğru yerde doğru ifadeler ile fikrimizi
söylemek Sayın Cumhurbaşkanımızın bize verdiği farklı bir sorumluluk
anlayışıdır.
Konuya gelecek olursak;
Sayın Cumhurbaşkanına sorulan sorulardan ziyade (son derece eksik
ve kötü hazırlanıldığı izlenimi bıraktı bende) Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı
açıklamalar daha ciddi ve dikkat çekici idi. Olması gerekenleri işin
muhataplarının gözünün içine sokarak izah etti. Herkesin işini eksiksiz ve
hatasız yapması gerektiğini, bunun için devletin tüm imkânlarını bundan dolayı
seferber ettiğini söyleyerek "İŞİNİZİ
ADAM GİBİ YAPIN" dedi aslında. Ya da ben öyle anladım...
Umarım mesajları muhataplar doğru anlarlar.
Programda ısmarlama olduğu aşikâr olan TFF Başkanı Demirören’in
mesajı açıkça şu anlam taşıyordu. "SAYIN
CUMHURBAŞKANIM, SİZ HEM ŞAHSİ HEM DEVLET İMKÂNLARI İLE MADDİ VE MANEVİ YANIMIZDA
OLMANIZA RAĞMEN BİZ GÖREV YAPTIĞIMIZ SÜRE ZARFINDA HİÇ BİR BAŞARI GÖSTEREMEDİK.
BUNDAN SONRA EĞER BİR BAŞARI OLACAKSA DA BUNUN TEK NEDENİ SİZ VE SİZİN
DESTEĞİNİZLE OLACAKTIR..." diyor kanaatimce mealen.
Bu yazıda Sayın Cumhurbaşkanımıza ben de iki kelam arz etmek
istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, dün yapılan program aslında birilerinin
sizin üzerinizden makam devşirmek ve mevcut durumlarını muhafaza etme gayreti
için hazırlandığını düşünüyorum. Bütün bu emellerine sizi alet etmelerini asla
kabul etmiyorum. Ben 5 yıldır Futbolla alakalı olan biteni her zaman dile
getirdim. Hatta bu konuda hazırladığım kitapçıkta size ulaştırıldı.
Size verilen bilgiler doğru değil Sayın Cumrubaşkanım. Futbol çok
kötü yönetildiği gibi geleceğimiz olan gençlerin gelecekleri aldıkları akla
ziyan kararlarla yok ediliyor. Sizin en hassas ve duygusal olduğunuz konu olan
gençler birilerinin şahsi menfaati ve gururu-kibrini tatmin için bu şekilde
davranmalarına izin vermeyiniz lütfen. Sizi tanıdığım 16 yıl içinde size
hilaf-ı muhal hiçbir sözüm olmadı. Bu konuda size söylenenlerin en azından
yanlış olduğunu söylüyorum. 2019 yılına kadar diye size verilen bilgi de
külliyen yanlış. Birilerinin kulüplerinde iktidarlığını sürdürmek için
kullandığı bir argümandır bu konu da. Yaptıkları yanlış uygulamaları, ceplerine
indirdikleri paraların sorumluluğundan kaçmak için bunu yapıyorlar…
Çok daha fazlasını yazabilirim. Ama daha fazlası haddi aşmak
olabilir. Ama ben bu mücadelede geri durmadan çaba göstermeye devam edeceğim. Sizden
öğrendiğimiz sistem çerçevesinde bir sorunun ortaya çıkarılması kadar ortaya
konacak çözüm o kadar önemlidir. Ben de futbolun sorunlarını ortaya koyarken
bunları nasıl çözüleceğini de yazılı olarak ortaya koymuştum. (size ulaştırılan
kitapçık). Bunun dışında mesela son dönemde ortaya attığım bir başka konu
vardı. 2015 te basın toplantısında söylemiştim. Son dönemin Türk futbolunun 2
sorunu Fatih Terim ve Aziz Yıldırım’dır demiş nedenleriyle ortaya koymuştum. O dönem
daha kapalı mecrada bunu 3 sorun olarak dile getirmekteydim. 3. Kişi ise Rıdvan
Dilmen idi. Basın toplantısında size olan saygımdan Rıdvan ismini kullanmadım.
Yanıldığımı zannetmiyorum. Bunların hiçbirisinin size bir faydası
olmadığını çok yakında net anlaşılacak. Onlar futbolu sorunlardan arındırmak
derdinde değil zaten. Ellerindeki gücü bırakmamak için kendi içindeki döngü
sistemini devam ettiriyorlar. Onun için bir başka iddiam da şuydu. Futbolun
sorunlarını günümüz futbolu içindekiler çözemez demiştim. Çünkü bunlar zaten
futbol günahlarına ortaktılar. Dolayısıyla iddiamızda haklı olduğumuzu Rahmetli
Hasan Doğan abinin durumunda çok net anlaşılıyor ve görüyoruz.
Onların içinde olmadığı için o kısa dönemde nasıl başarılı bir
yönetim sergilediğini çok net görebiliyoruz. Ben o günlerin yeniden başlaması
gayretini sürdürmek derdindeyim.
O dönem Hasan ağabeye çok güzel çalışmaları sunmuş ve birlikte
çalışmaya karar vermiştik. O dönem ben başka mazeretim olduğu için yönetime
girmek istemedim. Ama kaderin hesabını göremediğimiz için sonrasında ise sistem
bizi kabul etmedi.
Dün milli takımımızın Arnavutluk maçını izledik. Her şey ortada. Hiçbir
çocuğumuzu tanımayan bir yabancı hoca ile yine 2 yıllık projeyi dinledik… yine
milleti uyutuyorlar!!! Dertleri sorun çözmek değil makamlarını kaybetmek
istememeleri. Bunları yenildiğimiz için söylemiyorum. Ama öncesi ve sonrasıyla
ortaya konan davranışlar bunu gösterdiği için duruma itiraz ediyoruz.
Ben Sayın Cumhurbaşkanını tanıyorsam kendisi de aynen böyle
anladığını düşünüyorum. En kısa zamanda da bunun bir sonucunu herkes
görecektir. Kimsenin şahsiyle hiçbir işimiz olmadı. Hatta herkesin
şahsiyetini ve ailesini kendimizden kutsal saydık. Ama davranışlar ve kötü
niyet karşısında ise saygı çerçevesinde eleştirilerimizi yaptık, yapıyoruz. Bu da
böyle bir niyetle yapılmış eleştiri.
14.11.17
Yorumlar
Yorum Gönder