TARIMSAL KALKINMA VE KÖYE DÖNÜŞ PROJESİ (2007)
KÖYE DÖNÜŞ PROJESİ
Daha önce “21. YY ın Siyaset
Stratejileri” diye başlıklar halinde yazdığım bir yazıda ele aldığım konulardan
birisi de “KÖYE DÖNÜŞ PROJESİ” idi.
Aslında çok kolay uygulanabilecek bir
proje değil. Çünkü işin içinde ülkenin stratejik planlaması için uğraşan her çeşit erk (?) ler, bu tür projelerin çok ciddi "görünmeyen" engelleri olur. Bu
durum sadece bizim ülkemiz için değil elbette; benzer tüm ülkeler için de geçerlidir. Zira bu tür projeler ÜLKELERİN KONTROL EDİLEBİLİRLİK "gelişim" ETKİSİ
AZALDIĞI için KONTROL EDENLER tarafından engellenerek farklı uygulamaları
hayata geçirebilirler. Bazen sosyo-politik olarak ambalajlanır ve asıl yapılmak
istenenler de kısa ve orta vadede unutturulabilir.
Dolayısıyla bu gün TARIM
POLİTİKAMIZDA meydana gelen aksamaların veya beceri noksanlığının başında bu
tür çalışmalar hep olmuştur. Siz ne kadar buna engel olmaya çalışsanız da konuyu anlattığınız KARAR
VERİCİLER genellikle hareket ettikleri erklerin etkisiyle bu gerçeklerin yapılamamasında çok haklı neden bulur/bulmuşlardır…
Ben de kendime göre en azından
“söylendi” diyerek tarihe not düşmek için bu konuyu tekrar gündeme getirmek
istedim.
Konunun uzmanı değilim ama yaşım, tecrübem ve yaşadıklarım; dünyada
benzer uygulamaları MATEMATİKLE eşleştirince ortaya doğrunun çıkacağına
inananlardanım. En azından "Ahmet Hakan" kadar da olsa fikir beyan edebilecek bilgim ve tecrübem var 😉
Ben de TANIDIĞIM BU COĞRAFYAYI ve BU COĞRAFYADA YAŞAYAN HALKIN
durumuna göre, tabiri caizse “ALATURKALAŞTIRILMIŞ” şekilde özetlemek istedim.
Umarım faydalı olur.
Şöyle ki;
Türkiye coğrafi olarak 16 bölgeye ayrılarak sınıflandırılacak ve
derecelendirilecektir. (Burada kendimce özellikle coğrafi ve fiziki şartları, mevsimsel geçirgenlik özellikleri, bölgesel kültür ve alışkanlıklar, bölgesel ekim alışkanlıkları vs. gibi kıstaslara göre değerlendirilmiştir. Dolayısıyla ürün çeşitliliği ve pazar ulaşımını da buna endeksleyerek kısa bir sürede daha sağlıklı çalışma da ortaya çıkarılabilir. Hatta bu konuda kısa zaman içerisinde bir yazılım "yapay zeka" ile de desteklenebilir)
* Bu bölgeler belirlenen tüm özelliklerine göre yeniden sınıflandırılacaktır. (Bu sınıflandırma o bölgenin yaşam şartlarına bağlı olarak sektörel sınıflaması anlamındadır) lehçe, gelenekler, yaşam çeşitliliği, mevsimsel etkiler, toprak çeşitliliği, alışkanlıklar vs...
* Her bölgeye o bölgeden göç eden insanların geri dönebileceği veya o bölgenin yaşam ve yapısal özelliklerine uyum sağlayacağı kanaati getirilen ailelerin dönüşleri dikkate alınacaktır. Yani ana tema; kendi bölgelerinden (memleketlerinden) şehirlere göç edenlerin yine kendi memleketlerine dönüşü maksat olacaktır. İstisnalar ve bazı özel şartlar ayrıca (teşvikle) dikkate alınacaktır.
* Bu
bölgeler özelliklerine göre tarımsal ve hayvancılık projelerin tamamı devlet
tarafından özel olarak proje haline getirilecektir. Yapısal olarak teknik
ihtiyaçlar da devlet tarafından ya yapılacak ya da yap işlet olarak yaptırılacaktır.
Ancak kontrol tamamen BÖLGE YÖNETİMİ TARAFINDAN dijital ortamda ve fiili olarak
takip edilecektir. Yani bölgede tarım için Rehabilite edildi ise sırayla
yapılacak ekim planı, bunların toplanması, depolanması, paketlenmesi ve satışı
için gereken her detay yöresel ve bölgesel olarak planlanacak ve devlet
tarafından yapılacak/yaptırılacaktır.
* Geri
dönecekler maksimum 55 yaşına kadar olan, öncelik olarak nüfus kaydının
bulunduğu yer olmak üzere İŞSİZ HER AİLE için geçerli olacaktır. Aile
içinde verimli olabilecek, üretime katkı sağlayabilecek işsiz kişiler bu
kapsamda değerlendirilecektir. Okuyan çocuklar için devlet desteği ayrıca
“yurt, burs” gibi ihtiyaçlar verilecektir. Ancak okumayan veya okulu bırakmış,
okumamış, evlenmemiş evlatlar (yaş sınırı gözetmeksizin) aile içi
desteklerden faydalanacaklardır.
* Her
bir aile için devlet tarafından sağlanacak destekler şunlardır:
* Her
bölgede yapılan toprak reformu ile birlikte diğer bölgesel iş planlamasında her
aileye buraların verilmesi. Reform yapılan bu yerler ortaya çıkacak
başarı-gayret-verimlilik-sadakat e göre 5. Yıldan itibaren mülkiyet imkanı da
sağlanabilecektir. Verilen bu yerlerin hiçbirisi bölünemeyecek, mirasa konu
edilemeyecek ve faaliyet dışında kullanılamayacaktır.
* Ailenin
tamamını kapsayacak minimum 5 yıl süreyle SGK güvencesi.
* Her
bir aileye 1 asgari ücretin 3 yıl süreyle verilmesi. (Bu bedelin yarısı üretime
geçildikten sonra çok küçük taksitlerde aileden tahsil edilecektir)
* Spesifik
olarak bölge özelliklerine göre yapacağı işle alakalı gerekli sermaye. Tarım
için “tarım arazisi ve gereken tohum, ekim, sulama, ilaçlama desteği”,
hayvancılık için o çeşidi içeren gereken hayvan desteği, meyvecilik için aynı
şekilde arazi ve fidan desteğinin sağlanması vs.
* Her
bir aile için Türk geleneklerine uygun planlanmış, coğrafi şartlara uygun
önceden planlanmış, 90 m2 lik konut ihtiyacının giderilmesi. (Bu evlerin yaşam şartları ve özellikle enerji talepleri yeni gelişen sistemlerde dizayn edilerek devlete olan yükleri çok daha asgariye indirilebilecektir.
* Her
ailenin yapacağı işle alakalı gerekli olan eğitimin verilmesi, bakım, ilaç, sulama,
ekme, biçme, gübre vs. ile desteklenmesi.
* Bütün bu destekler her ailenin üretim
mekanizmasının bilimsel veriler ve pazarlar ile devlet tarafından takip
edilerek ekonomik katma değer sağlanması.
* Sistemli
olarak devletin kontrolünde üretim ve katma değer sağlanmaya başlandıktan sonra
4. Yıldan itibaren SGK vergisinin yarısından muaf olarak sadece yarısını
ödeyerek (bunu da devlet aldığı ürünlerden mahsup ederek yapacaktır-bu işlemi
vatandaşa bırakmayacaktır) sağlıkta devlet güvencesine devam edecektir.
* Yukarıda "Köye Dönüş Projesi" olarak adlandırıldığı ve konunun ona yönelik özendirilmesi maksadıyla KÖYE DÖNENLER üzerinden ele alındığı için biraz spesifik anlaşılabilir. Bu projede var olan hemen her şey KÖYDE YAŞAYANLAR İÇİN DE UYGULANACAKTIR. Yeterki köylü de bu projeye katılsın. Herkes için geçerli olacaktır.
Anlatmaya çalıştığım sistem aslında geçmiş dönemlerde ADI ÇİFTÇİ OLAN KÖYLÜYE muhtelif sistemlerde teşvik
adıyla yapıldı/yapılmaya devam ediyor. Ancak bu desteklerin hiçbirisi doğru planlanmadığı ve merkezi otoritenin yerel otoriteler ile arasındaki bağın farklı nedenlerle doğru işlememesi bu desteklerin doğru geri dönüşü %90 larda yapılamadığı için hem
devlet kaybediyor hem vatandaş devlet nezdinde kabahatli, suçlu olarak
kayıtlara geçiyor. Bu proje bu şekilde böyle büyük bir sorunun da önüne geçmiş olacaktır. Hem vatandaş hem de devlet mutlu olacaktır.
* Bu
sistemin uygulanabilmesi için devlet ve uzman kuruluşlar ayrıca işbirliği
yapabilirler. Önemli olan ortak milli faydanın sağlanmasıdır.
* 55
yaş üzeri işsizlerin köyüne dönmeleri konusunda aynı sisteme bağlı ancak
finansman gerektirecek sosyal konut gibi desteklerin de sağlanarak
özendirilebilecek çokça çözüm yolu bulunmaktadır. Bunlar aynı şekilde devlete
maliyeti olmayacak şekilde planlanabilecektir.
* Bu
destekler sadece KÖYE DÖNÜŞ için olmayacak; aynı sisteme uyan tüm köylüler
yapısal olarak hem BU TOPRAK REFORMUNDAN HEM DE DESTEKLERDEN
FAYDALANACAKLARDIR.
* Özellikle
doğu ve güneydoğunun yeniden planlanması, köylerin, mera ve arazilerin yeniden
rehabilite edilmesi belki çok büyük bir değişikliğin temel taşı olacaktır.
Özellikle “ağalık sistemi” nin bu şekilde aşamalı olarak ortadan
kaldırılabileceği üzerinde düşünülmelidir. Bu da bireysel özgürlük bağlamında olumlu
sonuç verecektir. Bu da verimlilik olarak ortaya çıkacaktır…
Bu konuda devletin elinde EĞİTİMLİ,
AYRICA PROJEYE GÖRE HIZLI EĞİTİLEBİLECEK çok sayıda yetişmiş insanı
bulunmaktadır. Hatta Türkiyenin en fazla mühendisi "Ziraat Mühendisi" dir. Dolayısıyla projenin uygulanacağı en önemli sorunda halledilmiş
olacaktır. Bu projenin en önemli detaylarından birisi; bu insanların yaptıkları/yapacakları işler ile alakalı devamlı eğitilmeleridir. Bu projenin en önemli mütemmim cüzüdür. olmazsa olmazıdır. Bunun için köylerin nüfus sayısına göre 1 veya daha fazla Ziraat Mühendisleri aynı imam ataması gibi atanacak ve verimlilik kıstasına göre görev yapacaklardır. (Bu çok detaylı ele alınması gereken bir başlıktır)
FİNANSAL KONU
Peki, bu projenin finansmanı nasıl
sağlanacaktır?
Proje bölgesel olarak 5+5 yıllık bir
planlamada uygulanabilir.
Mevcut tarımsal destekler, devletin
maaş verdiği Ziraat Mühendisleri ile birlikte dünyadan sağlanacak çok ucuz
krediler ile desteklenecektir. (ben bu projeyi Dünya Bankası ile görüştüğümde
projeyi uygulama kararı alınırsa istenecek miktardan çok daha fazla desteğin
sağlanabileceği konusunda çok ciddi bilgiler edinmiştim. Bu hala güncelliğini
korumaktadır.
Dolayısıyla 4. Yıldan itibaren ortaya
çıkan verim 2 yıl içinde devletin tüm desteklerini geri döndürecek finansal bir
yapıya sahiptir. Aynı zamanda bilinçli tarım ve hayvancılık vs. ile verim
%60-70 artacak, maliyet ise yarı yarıya azalacaktır (örnek; USA da uygulanan
metot). Bununla birlikte işgücü artışı, işsizliğe karşı en büyük sorun olmaktan
çıkacaktır. Bu da amaçsız ve hedefsiz GÖÇ ü engelleyerek her türlü terörist
faaliyetlerin, düşmanlıkların ve eşitsizliğin verdiği sosyo-psikolojik
konuların çözümünü kolaylaştıracaktır.
Bu proje basit bir anlatım dili ile
özetlenmiştir. İdare, bu konuda niyet belirlerse çok daha
profesyonel iş planı halinde de hazırlanabilir.
Burada devlet yapısal olarak bazı hamleleri yapacak veya yaptıracaktır.
- Büyükşehir kanunu derhal değiştirilmeli ve köylerin statüsü KÖY kanunu ile yeniden oluşturulmalıdır.
- Tarım Bakanlığı özel bir icrai bakanlık olarak yeniden yapılandırılmalıdır.
- Tarım Bakanlığı bu konuyla alakalı tamamen profesyonellerden oluşan ve "tamamen bağımsız" yapıda uzman kişilerle yönetilen bir sorumlu yapı kurmalıdır.
- Bu yapı bölgelerde yetiştirilecek ürünler ile alakalı yeteri kadar silo, depo, soğukhava deposu, işleme tesisi vs. gibi bölgelerde yapılması gereken işleri çok kısa bir zaman içinde planlamalıdır. (Bu bağlamda bölgelerde var olan tüm yapılardan faydalanabilir, yarım kalanlar tamamlanabilir...)
- Ürünlerin doğru bir şekilde pazara sunulması için devlet gücünden faydalanılarak asıl üreticinin ve bu sistemi uygulayan yapının kazanabilmesi için rekabet şartlarını şeffaf ve sürdürülebilir şekilde yapmalıdır.
- Bu ürünler ile alakalı özel sektörün yatırım yapması teşvik edilerek projeye katkı sunulması sağlanmalıdır.
- Finanasal çalışmaların tamamı şeffaf ve sürüdürülebilir şekilde bağımsız, güçlü bir irade ile hem çiftçinin hem devletin kazanacağı şekilde yürütülmelidir.
Bunlar artırılabilir. Önemli olan irade gösterilmeli ve bu işin yapılabilmesi için azimle çalışılmalıdır.
Unutmayın, tarım ve hayvancılıkta bağımsızsanız diğer konularda da bağımsız olursunuz.
Bu çalışmanın bir sonraki aşaması katma değerli ürün geliştirmek olacaktır. Zaten bu doğal akışında kendi kendisini yaratacak bir hamle olacağını bilmek lazım.
Not: Bu proje 2007 yılında Sayın Başbakan'a "köye dönüş projesi" olarak takdim edilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder