2015 TFF BAŞKANLIK SEÇİMLERİ SEÇİM BEYANNAMESİ


TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU
BAŞKANLIK SEÇİMİ
SEÇİM BEYANNAMESİ
“2015”
ERDAL ALKIŞ
Başkan Adayı
1. BÖLÜM
FUTBOLUMUZUN DEĞERLİ KAMUOYU ve
SPOR ADAMLARI
Türkiye
Futbol Federasyonu (TFF) Seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde diğer değerli
Adaylar gibi ben de “Başkan Adaylığı” konusunda çalışmalarımı tamamlayarak aday
olmaya karar verdim.
Bir
önceki seçimde de “ARTIK RENKLERİN
ÜSTÜNÜ KAPATMA ZAMANI” ve “FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİLDİR” sloganlarıyla
Türkiye’de futbolun özerk olmasından sonra ilk defa, sorunların ve bunların
çözüm yollarını yazılı olarak ortaya koyarak aday olmuştum.
Bu seçimlerde aday olmak için arkadaşla-rımla
birlikte 3 yıldır hem spor kamuoyu, hem kulüpler hem de dışardan Futbola
müdahil “erkler” ile periyodik olarak
görüşmelerimizi yürüttük. Bu çalışmalarımızı yaparken seçilmişlere karşı hep, “yapıcı
söylemler” ile yaklaştık. Gerektiğinde eleştirilerimizi saygı ve centilmenlik
çerçevesinde yapmaya özen gösterdik.
Ancak
yıllardır açıkça görünen ve söyleyegeldiği-miz; hatta futbol izleyicisinin dahi
uzun zamandır her platformda açıkça dile getirdiği bir gerçek var ki; FUTBOLUMUZ ÇOK KÖTÜ YÖNETİLMEKTEDİR! Bunun sonucu olarak Futbolumuz her bakımdan dibe
doğru gitmekte ve maalesef TERÖR İLE BİRLİKTE ANILMAYA BAŞLANARAK genç nesillerimiz
bundan dolayı spordan uzaklaşmakta, insani değerlerimiz altüst edilmeye
çalışılmaktadır. Bu gidişatın durdurulmaması durumunda Futbol teröristlerinin
hedefi olan «Futbol
fanatizminin» artacağı, belki de toplu
can kayıpların bile yaşanabileceği, insani değerlerimizin dağılacağı, bundan
kaynaklı şiddet ortamı ile ülke huzurunun kaybolacağı bir Türkiye olmamızdan
endişe duymaktayız.
Diğer taraftan futbolu yönetenler yıllardır “utanmadan-sıkılmadan”
BÜTÜN OLUMSUZLUK-LARI SİYASETÇİLER ÜZERİNE ATARAK kendi beceriksizliklerini
perdelemeye çalışmaktadırlar.
Bunu
yaparken; “Futbola siyaset Karışıyor”
iftirasını atarak üzerine tuz-biber ekmeyi de marifet kabul etmektedirler.
Maalesef aynı kötü strateji Kulüp yöneticileri kulüpleri
için de uygulanmaya başlanmıştır. Profesyonel Kulüplerimizin hemen tamamının
içinde bulundukları kötü yönetim ve finansal krizin temelinde bu sonuç
yatmaktadır.
Sorumluluk sahipleri bu gün çözüm olarak hiçbir
öneri getirmedikleri gibi, bir çabaları da bulunmamaktadır. Var olan çabaların
tamamı dışardan yapılmakta ve etkisi de doğal olarak zayıf ve cılızca
çalışmalardan öteye gitmemektedir.
Bizim tespitimiz; bugünün yöneticileri “BU ZAMA-NA KADAR İŞLENEN FUTBOL GÜNAHLARININ ORTAKLARI OLDUKLARI NEDENİ
ve GERÇEĞİYLE” bu sorunları asla çözemezler ve çözmeleri hususunda hiçbir
adım da atılamayacaktır!!!
Çünkü
kimse buna cesaret edemez. FUTBOLUN GÜNAH
ZİNCİRİNE BULAŞMAMIŞ GÜNÜMÜZ FUTBOL YÖNETİCİLERİNDEN KİMSE BULUNMA-MAKTADIR. BU
ZİNCİR HALKASINA BALTA VURABİLECEK ARALARINDA HİÇ BİR KAHRAMAN OLMADIĞINI
FUTBOLUN İÇİNDEKİ BÜTÜN “ERKLER” BİLMEKTEDİR.
Bizim
gibi “BU KİRLİLİĞE BULAŞMAMIŞ, BU GÜNAHA ORTAK OLMAMIŞ” futbol ve Ülke
âşıkları, korkusuz ve kararlı kişiler ancak bu sorunu çözebilirler. Bizim bu hareketimiz buna bir zemin
oluşturma medeni cesaretini gösterme çabasından müteşekkil bir çaba olduğunu
söylemek istiyoruz.
Bizler
başlangıçta “SİYASETİN KUCAĞINA ATILAN BU BAŞARISIZLIK YUMAĞINA” futbolun
ÖZERK YAPISINI GÖZARDI ETMEDEN hem siyasiler hem de Futbol
adamları/Kulüplerimiz ile birlikte adım adım çözüm getireceğiz. Bu bağlamda başta seçim sistemi olmak üzere,
kulüplerimizin finansal sorunları, altyapı sorunları ve etik konuları teker
teker çözecek, GELECEĞİMİZ OLAN GENÇ-LERİMİZİN ülkelerini ve takımlarını dünya
nezdinde başarıyla nasıl temsil ettiklerine milletçe şahit olacağız.
Bu
seçim yine futbolumuzun geleceğinin katle-dilerek birilerinin piyonu bir
yönetim veya gerçek-ten özerk ve sorunları tek tek çözen güçlü bir yönetim arasında
geçecektir.
Yani
futbolumuz el birliğiyle batırılmaya ve yok edilmeye devam edecek; ya da bu
oyun bozulacak-tır.
Bunun mücadelesi için bizler hazırız!
FUTBOLUN EN SIKINTILI
DÖNEMİNİ OMUZLARIMIZA ALMAYA VE BU ATEŞTEN GÖMLEĞİ GİYMEYE KARARLI OLDUĞUMUZU
KAMUOYUNA SAYGIYLA ARZ EDİYORUZ…
PROJELERİMİZ
1- EKİBİMİZİN EN ÖNEMLİ İLK İCRAATI
TFF
SEÇİM SİSTEMİ VE TÜZÜĞÜNÜ BAŞTAN SONA YENİDEN DEĞİŞTİRMEK, UEFA VE FİFA TARAFIN-DAN
DA KABUL EDİLEN TÜM REEL NORMLARI UYGULAMAK OLACAKTIR!
2- YENİDEN YAPILANDIRILACAK BİRİMLER VE PROJELER
·
HAKEM OKULU
PROJESİ
·
ANTRENÖR OKULU
PROJESİ
·
ALTYAPI, FUTBOL OKULLARI
VE FUTBOL EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMLARI PROJESİ
·
FAAL FUTBOL
KURAL VE ETİK DEĞERLER EĞİTİM PROGRAMI PROJESİ
3- PROFESYONEL
KULÜPLERİMİZİN FİNANSAL DİSİPLİNİ VE TRANSFER POLİTİKASI
TAKIMLARIMIZIN
MALİ YAPISI, DENETİMİ VE TRANSFER POLİTİKALARI
-
Profesyonel takımlarımızın tamamı mali disiplin bakımından TFF yönetimi
tarafından atanmışlardan oluşan bir kurul (ÜST KURUL) tarafından takip edilecek
ve denetlenecektir. *(Bu madde görev-yetki-yaptırım içeriği kapsamlı olarak
kitapçık şeklinde hazırlanacaktır ve TFF tüzüğünde yer alacaktır.)
-
Profesyonel takımlarımıza mali disiplin ve denetim sistemi FİFA tarafından
belirlenen normlar dikkate alınarak yeniden detaylı bir şekilde uygulanacaktır.
Buna
göre;
-
Bütün Profesyonel Kulüplerimizin “şirketlerin maliye bakanlığına her ay
vermekle yükümlü olduğu beyanname sisteminde olduğu gibi” TFF de oluşturulacak
ve yeni tüzükte detayları ile yer alacak olan sistemde beyanname verilerek
kulübün disipline edilmesi sağlanacaktır. Bu sistemin yapı taşını
oluşturacaktır.
-
Kulüplerimizin transfer süreleri ve borçlanma yetkileri sürelerini kapsayacak
sistemde olması için yeni kurallar (yaptırımlar) hazırlanacaktır.
-
Her yönetim yapacağı transferleri gelir-gider bütçesini dikkate alarak “ÜST KURUL” a onaylatmaları
gerekecektir.
-
Süre aşımını gerektirecek borçlanmalarda kulüplerin delegelerinin en az 1/3
unun toplandığı ve 3/2 sinin kabul edeceği şekilde karar alarak yapabilme
imkânı olacaktır. Bunun adı “YETKİLENDİRİLMİŞ
BORÇLANMA” olacaktır. Bu kararlar için gündem belirlenerek genel bir yetki
alınabilir. Ancak belirlenen gündemin her bir maddesi bu şekilde kabul edilerek
zabıt altına alınacaktır.
-
Kulüp bütçesini aşacak ve “yetkilendirilmiş borçlanmalar” da Kulüp başkanı ve
sorumlu yöneticilerinin şahsi ve yasalar nezdinde kabul gören kefaleti zorunlu
olacaktır. Bu teminatlar TFF na verilecektir.
-
Bütün Profesyonel takımlarımız mali disiplini için gereken tespitler 3 yıl
içinde tamamlanacak ve tam anlamıyla uygulanacaktır. Bunu kulüp içinde yapabilme
imkânı olmayan kulüplerimizin mali disiplin çalışması TFF tarafından “ÜST
Kurula” hazırlattırılacak ve kulüplerin (yöneticilerin) uygulamasına
verilecektir.
Mali
disiplini uygulayamayan (uygulamadığı tespit edilen) kulüplerimizin yönetimi
TFF disiplin kurulu tarafından düşürülme yetkisi olacaktır.
-
Bütün bu kararlar uluslararası futbol yasaları bağlamında kulüp ve
yönetici-sporcu haklarına ve hukukuna bağlı kalınarak uygulanması TFF
tarafından sağlanacaktır.
4- YABANCI FUTBOLCU TRANSFERİ
-
SÜPER LİG için iki sezon içerisinde 4+2 (geriye dönük yapılmış transferler 2
yıl içinde bu sisteme entegre edilecektir) sistemi getirilecektir.
-
Yabancı futbolcu transferinde 28-32 yaş sınırında olan futbolcular en az 10 kez
milli takımlarda oynamış olması şartı aranacaktır. Milli olma şartında muafiyet
yaş sınırı ancak 22 ve altı olması durumunda aranmayacaktır.
-
22-28 arası yaş sınırında yapılacak transferlerde yabancı futbolcuların
gelirlerinden %30 (net) vergi verilmesi; 28-32 yaş arası için %35; 32 yaş üzeri
transferlerde alacağı ücretin %40 TFF na fon olarak (gelir vergisi bağlamında)
ödenmesi sağlanacaktır. (Bu madde ilgili bakanlık ile koordineli olarak TFF nin
özerkliğine de zarar vermeyecek şekilde düzenlenerek icra edilecektir) Eğer
futbolcunun böyle bir fonu ödememesi durumunda kulüp yöneticileri TFF ye karşı
sorumlu olacak ve bu bedel kulüp gelirlerinden kesilerek TFF ye irat kabul
edilecektir.
-
Yapılacak transferlerin tamamı kayıt altında, Bankacılık sistemiyle
gerçekleştirilmesi zorunlu olacaktır.
-
32 üzeri yaşlarda yapılacak yabancı trans-ferlerinde kulüplerin yöneticilerinin
maddi kefaleti (yasalar bağlamında geçerli olacak) TFF ye verilecektir. Bu
ödemelerin denetimi ve takibi ÜST KURUL tarafından yapılacaktır. Bunda kulüp ve
yöneticilerinin olası karşılaşabilecekleri yasal sorumluluktan kurtarılması
amaçlanmaktadır.
-
1 ve alt liglerde yabancı oyuncu transferi aşamalı olarak sonlandırılacaktır.
Süper ligden düşen takımın anlaşmalı futbolcusu otomatik olarak serbest
kalacaktır. Ancak kulüp bu futbolcusunun transferinde hak kaybını minimuma
indirebilmesi için ÜST KURUL konuya hakemlik yapacaktır. (Burada kulüpler daha
esnek ve bağlayıcılığı daha az, aynı zamanda çok daha sağlam içerikli
sözleşmelerin hazırlanmasının önünün açılması hedeflenmektedir)
-
Alt yapısından yetişmiş ve ihracı sağlanmış her Türk Futbolcu için takımlar
yabancı futbolcu transferinde +1 daha fazla yabancı hakkı sağlanması için proje
çalışması en kısa zamanda tamamlanacaktır. Bu takımlar Avrupa’da ülkeyi temsil
ediyorsa +2 fazla yabancı hakkı sağlanması da yapılacak çalışmalar arasında
olacaktır.
5- ALT YAPI
-
PROFESYONEL kulüplerimiz bütçesinin %15 ni altyapıya ayırması zorunlu
kılınacaktır. Bunun için TFF ilgili birimleri gerek tüzük değişiklikleri gerek
denetim sistemiyle bunun uygulanmasını sağlaya-caklardır.
-
Süper lig takımları ilk 11 de altyapıdan yetişmiş en az 1 oyuncusuyla
başlayacak, yedekte ise 2 oyuncusunu bulunduracaktır. Bu kural Avrupa
maçlarında geçerli değildir.
-
1. Ve 2. Ligde ilk 11 de 2, yedekte 2 futbolcusu olacak şekilde koordine
olacaklardır. Altyapı konusunda profesyonel takımlar ile koordineli olarak 5
yıl içinde kadrosunda en az 10 futbolcu bulundurmayı sağlayacak sistemin
sağlanması önemli bir hedefimiz olacaktır.
-
Alt yapısı ve altyapı liglerde olmayan hiçbir profesyonel kulüp olmayacaktır.
-
Diğer ligler ile alakalı olarak geniş bir çalışma yapılarak altyapı yaş sınırı,
yetiştirdiği futbolcu sayısı sistemi baz alınarak gerek gelir sistemi gerek
diğer teknik şartlar ayrıca belirlenecektir.
-
Bu şartlar TFF tüzük değişikliği yapıldıktan sonraki yıl uygulanmaya
başlanacaktır.
6- GELİR DAĞILIMI
- Şampiyonluk
-
Galibiyet
-
Atılan gol sayısı
-
Sıralama
-
Avrupa’daki temsil ve başarısı
-
Milli takımlara verdiği oyuncu
sayısı
- Etik
kurallar ve yönetimsel (mali) başarıya dayalı olarak yeniden düzenlenecektir.
7- TFF TARAFINDAN SAĞLANACAK BAZI YENİ DESTEKLER
-
2. Ve 3. Lig
takımlarının seyahat, konaklama, yemek ve malzeme giderleri planlı ve gelir
gider-reklam desteği kapsamında TFF tarafından planlanarak karşılanacaktır.
-
2. Ve 3. Lig
takımlarımızın ALT YAPILARININ hocaları Kulüp-TFF arasında diyalogla
belirlenecek ve maaşları TFF tarafından karşılanacaktır. Bu sistemde başarılı
olan hocalar ödüllendirilecek; başarısızlık ve etik kurallara uyumsuzluklar ise
sonraki değerlendirmelerde görevlendirme kısıtla-ması olarak yansıtılacaktır.
-
Sportoto
gelirlerinden 2. Ve 3. Lig takımları-mızın da faydalanması için gerekli yasal altyapı
sağlanacaktır.
-
2. Ve 3.
Liglerimizdeki takımlarımızın yaş sınırlaması 21 yaş altı olması durumunda TFF
tarafından yapılacak doğrudan destekleme-lerde pozitif ayrımcılık için gerekli
altyapı oluşturulacaktır.
8- KULÜPLERİMİZİN ŞEFFAF YÖNETİLMESİ
Bütün
kulüplerimizin Mali ve İdari Disiplin denetimi «Dernek/Şirket» dâhil
DENETLENEBİLİR BİR YAPIDA OLACAKLARDIR. Kulüpler ve Yönetim,
Futbolcuyu;
-
Kim satın
alacak, Kime satılacak, Niye satılacak,
-
Kulübü Nasıl
yönetecek, Uzun vade planı ne olduğunu Federasyona bildirmek durumun-da
olacaktır.
-
KULÜPLERİMİZİN
BORÇLARINI TASFİYE EDEBİLMESİ İÇİN
Futbolcu
satışı, Menkul-Gayrimenkul varlıkların paraya çevrilmesi, Yeni başka gelir
kaynaklarının ihdası, Diğer gelirler konularında TFF ile işbirliği sistemi
oluşturulacaktır.
9- YÖNETİM SORUMULUĞU
-
Yöneticiler
aldıkları her kararda doğabilecek her türlü sonuçta Başkanın %40 diğer
yöneticiler kalan %60 şı eşit şekilde paylaşa-cakları bir yasal sorumluluk
sitemi getiril-mesi sağlanacaktır. (Yargıtay emsal kararı mevcut)
10-
KULÜPLERİMİZİN
ŞEFFAF YÖNETİL-MESİ ve HALKA
ARZLAR KONUSU
Özellikle
son dönemde büyük kulüplerimizin halka arzında ortaya çıkarılan sistemler İBKM
ve SPK ile birlikte yeniden planlanarak özellikle Kulüplerimizi maddi zarara
uğratan ve ayrıca kayıt dışı sisteme iterek «TARAFTARLARA» haksız muameleye
sebep olan bütün yapı değiştirilecektir.
Orta
ve uzun vadede kulüplerimiz ve taraftarları için çok büyük kazançlara imkân
sağlayacak bu çalışma maksimum 2 yıl içinde tamamlanarak uygulanacaktır.
11-
ŞİKE
Eğer
biz seçilirsek 2 yıl içinde şaibeli olan bütün sorunlar çözülecek ve liglerin
tamamının şikeden arındırılmış, centilmence mücadeleye dayanan,
adaletsizliklerin acımasızca üzerine gidildiği bir mekanizmayı uygulayacağımıza
söz veriyoruz.
Eğer
bu konuda verdiğimiz sözde durmaz/duramaz isek yönetim olarak anında istifa
edeceğimizi kamuoyuna söz veriyoruz.
Dünyanın
en centilmen ve temiz ligini oluştura-cağımıza şeref sözü veriyoruz. Verdiğimiz
bu sözün ne kadar ağır olduğunun farkında ve bilincindeyiz…
12-
BÜTÜN
BUNLARIN DIŞINDA FUTBO-LUN DİĞER SORUNLARI OLAN
·
Futbolda Kayıt
dışılık Sorunu
·
Sponsorlar
sorunu
·
Nakit ve yayın
akışını sağlayan medya sorunu
·
Girişimci
patronlar sorunu
·
Menajerler
sorunu
·
Maliye sorunu
·
Kontrolsüz
Transfer/Personel Harcamaları sorunu
·
Yetersiz Kulüp
Tesisleri sorunu
·
Kulüplerin Artan
Borçları sorunu
·
Stadyumlarımızın
Eksiklikleri sorunu
·
Kurumsal Yönetim
Yetersizliği sorunu
·
Sportif
Altyapıların Eksiklikleri sorunu
·
Yanlış
Şirketleşme ve halka arzın yarattığı sorunlar
·
Örgütlenme
Sorunları…
BÜTÜN BU SORUNLAR TEKER TEKER İLGİLİ KURUMLAR İLE
BİRLİKTE 3 YIL İÇİNDE ÇÖZÜLE-CEĞİNİ TAAHHÜT EDİYORUZ.
BİZ TFF YÖNETİMİNE SEÇİLMEMİZ DURUMUNDA
1-
Avrupa’nın en
şeffaf federasyonu olacağımızı,
2-
2 yıl içinde
şaibeli bütün sorunların çözüleceğini,
3-
2 yıl içinde
mali disiplini sağlanmamış hiçbir profesyonel kulüp kalmayacağını,
4-
2 yıl içinde en
büyük derbilerin rakip izleyicilerin iç içe izlediği centilmen bir lig
yaratılacağını; mağlup takımın galip takımı alkışladığı güzel bir ligi,
5-
Bilerek
haksızlığa uğrayan hiçbir takımımız olmadığı bir lig yaratılacağını,
6-
5 yıl içinde her
yıl Türkiye liglerinden 10 Türk Yıldızımızın Dünya takımlarına transfer
olacağını,
7-
3 yıl içinde en
az 1 UEFA şampiyonu ve Şampiyonlar liginde final oynayacak Türk takımı
olacağını
8-
Milli takımızın
bundan sonraki ilk Avrupa kupasında final oynayacağını, bundan sonra Avrupa ve
dünya kupalarına katılımı konusunda en güçlü ülke olacağımızı
9-
Türk Futbolunun
finansal bakımdan Avrupa’nın en sağlam yapıya sahip ilk 5 ülkeden birisi
olacağını
TAAHHÜT EDİYORUZ…
ERDAL ALKIŞ KİMDİR
1966 yılında (K. Maraş) Göksun'da doğdu. 1986
yılında Kayseri'de ticarete başladı. O günden bu yana kendi firmasını
yönetmektedir. O dönemde (1980-1991) amatörce Başlayan futbolculuk Serüveni
muhtelif takımlarda üniversite/iş hayatı ile birlikte devam ettirmiştir. İşletme
tahsili sonrası Orta Asya Türk Cumhuriyetleri İktisadi Kalkınma modelleri
konulu doktora tezi bulunmaktadır. 2001 yılından bu yana İstanbul'da ticari
hayatıma devam eden Alkış 2002-2004 yılı seçimlerinde Ak parti seçim işlerinde
aldığı sorumluluğu başarıyla tamamlamıştır. Bu dönemdeki anılarını anlattığı "İLK 45 GÜN" adında bir
kitabı da bulunmaktadır.
Şirketi; Yatırım Danışmanlığı, Çevre, Enerji,
Liman işletmeciliği, teknoloji, sağlık ve doğrudan satış alanlarında faaliyet göstermektedir. 2012 Yılına
kadar DEIK Türk-Hint iş konseyi başkanlık görevinde bulunan
Alkış Son TFF seçimlerinde Başkan adayı olmuştur.
Evli ve 2 çocuk babası Alkış Rusça, Arapça,
İngilizce ve Çerkezce bilmektedir.
2. BÖLÜM
TFF
1-
TFF SEÇİM
SİSTEMİ VE TÜZÜĞÜ YENİDEN YAPILACAKTIR.
1.1.Süper Lig 18
takım
1.1.1.
Şampiyon olmuş takımların seçilmiş yöneticilerinden
TFF ye verilecek listeden 15 kişi birer oy kullanma hakkı.
1.1.2.
Şampiyon olmamış ama Avrupa’da Ülkemizi temsil
etmiş takımlarımızın seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 13
kişi birer oy hakkı.
1.1.3.
Diğer takımlarımızın seçilmiş yöneticilerin-den
TFF ye verilmiş listeden 9 kişi birer oy hakkı olacaktır.
1.2. Birinci
Lig (Takım sayısı ve statüsü aynen
korunmak üzere)
1.2.1. Son 5 yıl içerisinde Avrupa’da Ülkemizi temsil
etmiş takımların seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 9 kişi
birer oy hakkı.
1.2.2.
Son 5 yıl içinde Süper ligde oynamış
takımlarımızın seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 7 kişi birer
oy hakkı.
1.2.3.
Diğer takımlarımızın seçilmiş yöneticilerin-den
TFF ye verilecek listeden 5 kişi birer oy hakkı olacaktır.
1.3. İkinci
Lig. (Takım sayısı ve statüsü yeniden planlanacaktır)
1.3.1.
Son 5 yıl içinde Ülkemizi Avrupa’da temsil etmiş
takımların seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 7 kişi birer oy
hakkı.
1.3.2.
Son 5 yıl içinde 1. Ligde oynamış takımların
seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 5 kişi birer oy hakkı.
1.3.3.
Diğer takımlarımızın seçilmiş yöneticilerin-den
TFF ye verilecek listeden 3 kişi bir oy hakkı olacaktır.
1.4.Üçüncü
Lig. (Takım sayısı ve statüsü yeniden planlanacaktır)
1.4.1.
Son 5 yıl içinde ülkemizi Avrupa’da temsil etmiş
takımların seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 5 kişi birer oy
hakkı.
1.4.2.
Diğer takımlarımızın seçilmiş yöneticilerin-den
TFF ye verilecek listeden 3 kişi bir oy hakkı olacaktır.
1.5. MİLLİ FUTBOLCULAR
1.5.1.
A Milli takımda 25 kez oynamış ve faal futbol
oynayanlar dâhil olmak üzere yaşayan eski futbolculara birer oy kullanma hakkı.
Bu sayı olası TFF seçimleri öncesinde TFF nin kayıtları esas alınarak tespiti
yapılarak hem hak kazananlara hem de TFF nin kendi sitesinden kamuoyuna duyurulur.
1.6. FUTBOL
DERNEKLERİ (TFF tarafından kabul edilmiş dernek statüsündeki Futbol Dernekleri)
1.6.1. Üye sayısı 50 den az olmamak kaydıyla “50-100”
gerçek amatör-profesyonel futbolcusu
(faal-gayri faal) üyesi olan derneklerin seçilmiş yöneticilerinden TFF
ye verilecek listeden 10 kişi birer oy hakkı.
1.6.2. Üye sayısı 1.6.1. deki statü aynen korunmak üzere
100 den fazla üyesi olan derneklerin seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek
listeden 15 kişi birer oy kullanma hakkı olacaktır.
1.7.AMATÖR TAKIMLAR
1.7.1.
Son 2 yılda ümit milli takımlar seviyesinde
sporcu ve/veya 5 yıl içinde A Milli takıma oyuncu vermiş amatör takımlarımızın
seçilmiş yöneticilerinden TFF ye verilecek listeden 1 kişi bir oy hakkı
olacaktır.
1.8.TSYD
1.8.1. TSYD nin seçilmiş yöneticilerinden TFF ye
verilecek listeden 10 kişi birer oy hakkı olacaktır.
1.8.2. Futbol Hakemleri lisansı bulunan ve en az 10
resmi maç yönetmiş her hakem 1 oy hakkı.
1.9. TARAFTAR DERNEKLERİ
1.9.1. Profesyonel
kulüplerimiz tarafından resmi olan kabul edilmiş ve TFF Tarafından tescil
edilmiş TARAFTAR DERNEKLERİNİN yöneticilerinden “Dernek tarafından ismi
belirlenerek TFF ye bildirilmiş” üyelerden 1 er kişi bir oy hakkı.
BU ŞEKİLDE TEMSİLDE ADALETİN DAHA HAKKANİYETLİ SAĞLANACAĞINI
ÖNGÖRMEKTEYİZ.
- BÖLÜM
Futbolda Kayıt dışılık Sorunu
Kayıt dışı toplumsal genel refah seviyesinde de
haksız ve dengesiz dağılımlar ortaya çıkıyor.
Futbolun Aktörleri Arasındaki Para Dolaşımı
Futbolun ana ögeleri;
-
Spor kulüpleri ve futbolcular.
-
Sponsorlar
-
Nakit ve yayın akışını sağlayan medya
-
Girişimci patronlar
-
Menajerler
-
Maliye
Tüm ögelerin birbiriyle olan organik bağını ise,
çok da sağlıklı ve şeffaf olmayan bir muhasebe sistemi sağlıyor. İşte bu yapı,
bir yandan para aklama sisteminin bağını oluştururken, diğer taraftan da kayıt
dışı paranın sisteme girmesine ve bu sayede teşvik-şike-şiddet-rüşvet gibi
anti-futbol ögelerinin yaşamasına, bu aktörler arasındaki bir network
oluşmasına olanak sağlıyor.
Kayıt Dışılık Sektöre Göre %2 ile %70 Arasında
Değişiyor
Ülkemizde kayıt dışılığın farklı yıllarda yapılan
çalışmalara göre GSMH’nin yüzde 2’si ile %70’i arasında olduğu tahmin ediliyor.
(Resmi Gazete, 05.02.2009-27132, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi
Eylem Planı 2008-2010, sh.7-8)
Kulüpler Kurumlar Vergisinden Muaf
Spor/Futbol Kulüpleri kurumlar vergisinden muaf
oldukları için bir vergi kaybı ya da kaçağı söz konusu değil. Ancak spor
kulüplerinin stopaja tabi ödemeleri varsa stopaj sorumlulukları, KDV
mükellefiyetleri ve yapmış oldukları sözleşmeler nedeniyle de damga vergisi
yükümlülükleri bulunuyor. 2009-10 yıllarında Süper Lig ve Bank Asya 1.Ligi’nde
mücadele eden 19 spor kulübünün incelenmesi sonucunda; yurtdışından hizmet
veren menajerlik firmalarına yapılan ödemelerden KDV ve kurumlar vergisi,
sporcu ve teknik adamlara yapılan bir kısım ödemelerden gelir vergisi tevkifatı
yapılmadığı; sporcu transferlerinde önceki kulüpler ve menajerlerle yapılan
sözleşmelerde bir kısım damga vergisinin beyan edilmediği tespit edilmiştir.
(Meclis Araştırma Komisyon Raporu, sh. 69)
İncelemeler sonucunda ortaya çıkan, gerek eksik
beyan edilen gerekse hiç beyan edilmeyen matrah farkı tutarları aşağıdaki
tabloda gösteriliyor.
Spor Kulüplerinde Kayıt Dışı Faaliyetler Tablosu (TL)
Vergi Türü Bildirilen Matrah farkı Kayıt
Dışı Faaliyet Oranı
KDV 10.306.744 111.074.197 % 1.107
Gelir Stpj V
468.056.799 851.090.616 %
182
Damga V 372.055.474....
1.020.584.902 % 274
TOPLAM 850.419.017....
1.985.749.715 % 234
Kaynak: (Türkiye Büyük Millet Meclisi Spor
Kulüplerinin Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu
Raporu, Mart 2011, Sh.69-70)
Tabloda görüldüğü gibi Süper Lig’de ve Bank Asya
Lig 1’de mücadele eden spor kulüplerinde kayıt dışı faaliyetlerin kayıtlı
faaliyetlere oranı %234’e ulaşıyor.
Yukarıdaki tabloya göre Spor kulüplerinin 1,9
milyar TL’ne ulaşan vergiyi bildirmemiş...
Ülkemiz Futbolcular ve Kulüpler açısından Vergi
Cenneti
Futbolcular diğer meslek gruplarından da daha az
vergi ödüyor.
Örneğin Galatasaray'ın transferi Selçuk İnan, 1
milyon 311 bin lira Gelir Vergisi ödeyecek. Ancak İnan aynı gelire sahip bir
işçi olsaydı, 3 milyon 50 bin 520 lira vergi ödeyecekti.
İspanya’da “Beckham Yasası” olarak bilinen
düzenlemeye göre 600.000 Euro üzeri kazanan yabancı çalışanlar %43 yerine %24
vergi ödüyorlar.
İngiltere’de Nisan 2010’dan itibaren yıllık
266.000 $ üzerinde kazananların ödeyecekleri vergi oranı %50 oldu.
Yine İspanyol La Liga’da oynayan yabancı
oyunculardan yapılan vergi kesintisi geçen sene %35’ten %42’ye çıkartıldı.
Ülkemiz futbol kulüpleri açısından da tam bir vergi cenneti.
İngiliz Premier Lig yılık yaklaşık 1,2 milyar
dolar civarında vergi geliri yaratırken, ülkemizde sadece 19 kulübün vergi
matrah farkı 1,9 milyar TL’na ulaşıyor. 19 kulübün beyan ettikleri vergi
matrahı 850 milyon TL.
Dünya’da ve bizde Sporcular ödedikleri vergi oranları
Japonya 50%
Ingiltere 50%
Almanya 45%
Italya 43%
Ispanya 43%
ABD 35%
Arjantin 35%
Hollanda 30%
Türkiye 5
%
Spor Kulüplerinin vergi SSK Borçları Yapılandırıldı
Bir yandan kulüplere ve oyunculara ciddi vergi
avantajı, muafiyeti getirilirken, diğer taraftan futbol kulüplerinin birikmiş
vergi ve sigorta primi borçlarına da “çok özel” bir kolaylık sağlandı. Birikmiş
borçlar donduruldu ve yıllık yüzde 3 faizle, 10 yılda 120 ay taksitle ödeme
ayrıcalığı tanındı.
Spor Kulüplerine Yeni Vergi Yasası mı Geliyor?
Maliye Bakanlığı ve Spor Bakanlığı’nın ortak
çalışmaları sonuçlanmak üzere. Profesyonel liglerde oynayan futbolcuların net
kazançlarının tahmini yüzde 40'ının vergilendirilmesi bekleniyor.
Neler yapılabilir?
1- Spor kulüplerine yönelik Sadece vergi
oranlarını arttırmak ve yeni bir vergi yasası çıkartmak sorunu çözmüyor.
Öncelikle mutlaka kulüplerimizi dernekler yasasından kurtaracak yeni bir Spor
Kulüpleri yasası çıkartılmalı ve kulüpler buna göre yönetilmeli ve
denetlenmelidir.
2- Yine bu kapsamda; Kulüp finansalları UFRS
(Uluslararası Finansal Raporlama Sistemi)’ne göre düzenlenmelidir.
3- Kulüplerin örgütsel yapılarında ve finansal
tablolarında Şeffaflık sağlanmalıdır. (Birden fazla finansal tablo
düzenlenmesine yasal yaptırımlar getirilmelidir.)
4- Kulüplerin finansal sağlıklarını bozacak
uygulamalardan kaçınılmalı ve Denk Bütçe uygulanması zorunluluğu getirilmelidir
(Bu kural zaten UEFA Finansal Fair Play kriterlerinden bir tanesidir).
5- Yöneticilerin hesap verilebilirliğini
sağlayacak kurumsal yönetim modeli kulüplerde egemen model haline
getirilmelidir.
6- Dernek statüsü devam ettirilecekse, bu yapıyı
UEFA Finansal Fair Play Kuralları’na uyumlu hale getirecek yeni düzenlemeler
yapılmalıdır.
7- Kulüplerin belirli büyüklükteki tüm gelir ve
giderlerinin banka sistemi üzerinden gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
SPOR KULÜPLERİNİN SORUNLARI İLE SPORDA ŞİDDET SORUNUNUN ARAŞTIRILARAK
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA KURULAN MECLİS ARAŞTIRMASI
KOMİSYONU’NA “SPOR KULÜPLERİNİN MALİ VE YÖNETİŞİM SORUNLARI VE BUNLARA İLİŞKİN
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” HAKKINDA RAPOR
İÇİNDEKİLER
I.
Genel Olarak Dünya’da ve Ülkemizde Futbol Pastasının
Büyüklüğü
II.
Sporun
Finansı
III.
Futbolun/Sporun Yönetişimi Sorunları
1. Futbol Endüstrileşiyor
2. Türk Futbolunun ana Sorunları
3. Örgütsel/yönetsel Sorunlar IV. Makro İktisadi
ve Mali Sorunlar
1. Türk Futbolunun Üç Temel Açığı
2. Yanlış Transfer Politikalarının Neden Olduğu
Sonuçlar
3. Hatalı Transfer Politikaları kulüplerin Öz
kaynaklarını Eritiyor
4. Temel Rasyolarda Olumsuzluklar
Çözüm Önerileri
1.Kulüplerin Niteliksel Dönüşümünü Sağlayacak
yapısal Adımlar (Uzun Vadeli Çözüm Önerileri)
1.1 Parasal Geliri Çeşitlendirerek Artırmak
1.2. Altyapıyı ve Maliyet Yönetimini Esas alan
Bir Yönetim Anlayışı
1.3. Borçlanmanın Kontrol Altına Alınmasını
Sağlayacak eni Yapı
1.4. Ehliyetli-Yeterli Profesyonellere yetki
Verilmeli
1.5. Kulüpler Kurumsal Yönetime Yönlendirilmeli
1.6. Türk Futbolunda bağımsız Mali Üst Kurul
Oluşturulmalı
1.7. Şirketleşme ve Halka Arza Özel Düzenleme
Getirilmeli
2. Kısa Vadede Yapılması Gerekenler
2.1. Ne yapmalı?
2.2. Kulüplerde Kurumsal Yönetim Egemen Örgüt
Modeli Haline Getirilmelidir
2.3. Futbola Mali Kural Getirilmelidir
Futbol Yıllık 225 Milyar Dolar gelir yaratıyor.
Sadece Futbol Kulüplerinin tüm Dünya’da yarattığı
gelir 24 milyar dolara ulaşıyor.
Bu gelirin 2/3’ü Kara Avrupa’sında yaratılıyor.
Avrupa Futbol piyasasının büyüklüğü ise 22 milyar dolar (15,6 milyar Eur)
civarında.
Türkiye’de ise futbol pastasının büyüklüğü 820
milyon dolar’a (585 milyon Euro) yükselmiş durumda. (Avrupa pastasının % 4’ü)
Avrupa son 7 yılda & 8 büyürken, Türk futbol
pastası son 10 yılda % 290 büyüdü...
Ancak karlılık istenen düzeyde değil. Avrupa’da
futbolu domine eden beş büyük ligden (İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa ve
İtalya)
İngiliz Premiere Lig ve Alman Bundesliga
faaliyetlerinden kar elde edebilmişlerdir.
Zararın nedeni ücret ve maaşlardaki büyümenin,
gelir artışının üzerinde artmasıdır.
Sporun Finansı
Futbolda sportif performansın parasal performansa
dönüşmesi günümüz futbolunun en önemli sorunlarından birisidir.
Sportif performans, parasal performansa, parasal
performans ta yine sportif performansa dönebiliyorsa buna “Futbolun Başarı
Döngüsü” diyoruz.
Bu döngü başarılı döngüye dönüştüğü oranda
kulübün de marka değeri yükselmeye başlıyor.
Ancak, Futbolda finansal başarıya ulaşmada doğru,
sağlıklı ve sürdürülebilir yönetimin etkisi, kulübün ortaya koyacağı sportif
performanstan daha önemlidir. (real Madrid örneği) Bu gelir modeli yaratılması
sürecinde yeterli gelir elde edemeyen ve istenilen sportif performansa
ulaşamayan kulüplerde gelirlerin giderleri karşılamada yetersiz kalması,
kulüpleri yoğun bir şekilde yabancı kaynak kullanımına, özellikle de banka
kredileri kullanımına itmektedir.
Ülkemizde de spor kulüplerimiz 2000 ile 2009
arasında yoğun bir kredi kullanımına yönelmişlerdir. 2000 yılında Süper Lig
kulüpleri toplam 127 milyon TL’lik kredi kullanımı gerçekleştirirlerken, bu
tutar 2009 yılında 448 milyon TL’na yükselmiştir. Kredi kullanımında ise
özellikle dört büyük kulübün (Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve
Trabzonspor’un) kullandıkları kredilerin toplamları sektörde önemli bir yüzdeye
sahiptir. Nitekim 2009 finansal verileri itibariyle düzenlenen genel konsolide
mali tablolardan oluşturulan dört büyük kulübün; kısa vadeli yabancı kaynakları
toplamı 677,5 milyon TL’na, Orta ve uzun vadeli yabancı kaynakları toplamları
da 418,3 milyon TL’na ulaşmıştır.
Bu arada dört büyük kulübün futbol şubelerinin
yarattığı toplam 622 milyon TL’lık gelirin yüzde 67’si Futbolcuların Ücret,
maaş ve bonservis ücretlerine giderken, kalan %33’lük kısmının futbol şubesi
dışındaki giderlere harcanmasıdır. Yine dört büyük kulübün toplam gelirleri
giderlerini %121 civarında aşmaktadır. Avrupa’da bu oran %105 dolayındadır.
Dört büyük kulübün toplam gelirlerinin, giderleri
karşılamakta yetersiz kalması kulüpleri net olarak 900.524.097 TL borçlanmaya
sevk etmiştir.
Kulüpleri borçlanmaya iten en önemli bir başka
neden de yanlış transfer politikalarından kaynaklanan sorunlardır.
Nitekim Süper lig son beş yılda net 226.7 milyon
Euro transfer açığı vermiştir.
Yani futbolcu satımından elde olunan gelirler ile
yapılan transfer harcamaları arasındaki net fark aleyhte çalışmıştır.
Futbolun/Sporun Yönetişimi Sorunları
1. Futbol Endüstrileşiyor
Futbolun bugün lokal bir organizasyon olmaktan
çıkıp, küresel ürün pazarlayan bir konuma geçmesi, iyi kurumsal yönetişim (good
corparate governance) uygulamalarını zorunlu hale getirdi.
Olaya futbol kulüpleri açısından bakıldığında,
kurumsal yönetim kalitesinin yüksek olması; kulüplere rekabet üstünlüğü
sağlamak açısından, düşük maliyetli fonları yaratabilme olanağını da
beraberinde getirdi. Bu bağlamda iyi yönetilen futbol kulüpleri, rakipleriyle
aralarını giderek açıyorlar. Sahip oldukları devasa bütçeler, onların lehine
haksız rekabet sağlıyor.
A.Türk Futbolunun Ana Sorunları
1990’lardan sonra giderek parasallaşıp ticarileşen
ve bunun sonucunda da endüstriyel bir karaktere bürünen futbol doğal olarak
Türk futbolunda da yapısal dönüşümlere yol açtı.
Bu, doğal olarak bazı sorunları da zaman içinde
beraberinde getirdi.
Bu sorunları ana başlıklarıyla ele alırsak;
a- Kontrolsüz Transfer/Personel Harcamaları,
b- Yetersiz Kulüp Tesisleri,
c- Kulüplerin Artan Borçları,
d- Stadyumlarımızın Eksiklikleri,
e- Kurumsal Yönetim Yetersizliği,
f- Sportif Altyapıların Eksiklikleri,
g- Yanlış Şirketleşme ve halka arzın yarattığı
sorunlar,
h- Örgütlenme Sorunları (Yetersiz Kalan Dernekler
Kanunu) Konuları karşımıza çıkıyor.
B- Örgütsel/Yönetsel Sorunlar
Futbol kulüplerimizin mevcut örgütsel yapılarının
genel analizini yaptığımızda;
a- Uzun vadeli kalıcı plan ve strateji yerine
kısa vadeli günü kurtarmaya yönelik bir örgütsel yönetim,
b- Denetimden uzak ve başkanlık sistemi egemen,
c- Kulüp denetimleri yetersiz ve ibra müessesesi
çalışmıyor,
d- Sorumluluktan uzak ben merkezci, ehliyetsiz
yöneticilerin karar aldığı bir yapı,
e- Makro bakış açısından ve futbolun endüstriyel
dönüşüm dinamiklerini yakalayabilecek yetenek ve kapasiteden uzak bir yönetim
anlayışı.
C-Makro İktisadi ve Mali Sorunlar
1-
Türk Futbolunun Üç Temel Açığı
Kulüplerin genel konsolide mali tabloları bize üç
açığın bir arada olduğunu gösteriyor. Kulüplerin dönen varlıkları, kısa vadeli
borçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı için işletme sermayesi açığı, Kulüplerin
faaliyetlerinin finansmanında kullandıkları öz kaynaklar içinde yer alan
şişirilmiş Değerler. Artış Fonu bedellerimi çıkarttığımızda Öz kaynak açığı, Kulüplerin
mevcut hazır değerleri içinde yer alan nakit ve benzeri likit değerleri dikkate
aldığımızda ise bunların toplam değerinin kısa vadeli borçları karşılamakta
yetersiz kalması nedeniyle Likidite açığı oluştuğu görülüyor.
2- Yanlış Transfer Politikalarının Neden Olduğu
Sonuçlar
SL transferde net borçlu bir lig. Yani transfer
gelirleri, transfer giderlerini karşılamakta yetersiz kalıyor.
Transferde ithalatçı bir yapımız var. Oyuncu
dışsatım gelirlerimiz, giderlerimizin sadece üçte biri kadar(%27).
Transferde net borçlu olmak, kulüplerimizde
önemli finansal sorunları beraberinde getiriyor. Transfer gelir ve gider
dengesindeki, gider fazlası durumu, süreç içinde kulüplerin borçlanmalarını
artırıyor.
Bu kapsamda kulüplerimizin son beş yılda transfer
açıklarının 226.7 milyo euroya ulaşması, kulüplerimizin transfer finansmanında
yabancı kaynağa yöneldiğini ortaya koyuyor.
3-
Hatalı Transfer Politikaları Kulüplerin Öz
kaynaklarını Eritiyor
Bu durum ise, zaman içinde kulüplerin öz kaynak
açıkları vermesine, transfer maliyetlerinin giderek artmasına, buna bağlı
olarak ta, yıllar itibariyle kulüplerin likidite ve işletme sermayesi
açıklarının büyümesine neden oluyor.
Bu durum da zaman içinde kulüplerimizin kümule
zararlarını(açıkları)artırıp aktiflerini zayıflatacağı için rekabet güçlerini
de geriletebilecek potansiyeli bünyesinde taşıyor.
4-
Temel Rasyolarda Olumsuzluklar
Kulüpler futbol faaliyetlerinden sürekli zarar
ediyorlar, Konsolide futbol şubesi net zararının, konsolide futbol şubesi
gelirlerine oranı eksi %38.07, Konsolide giderlerin konsolide gelirlere oranı
ise %120,99.
Çözüm Önerileri
1-Uzun Vadeli Çözüm Önerileri
1.1. Parasal Geliri Çeşitlendirerek Artırmak
Tüm kulüplerin finansallarındaki gelirler
yukarıda saydığımız makroekonomik riskleri göğüslemek için yetersiz ve tek tip.
Genelde de naklen yayın gelirlerine bağımlı bir gelir yapısı var. Avrupa’da
olduğu gibi sportif performanstan bağımsız gelir yaratacak bir yapıyı
kurmalıyız.
1.2.Altyapıyı ve Maliyet Yönetimini Esas Alan Bir
Yönetim Anlayışı Bugün kulüpleri borçlandıran temel şey: Kaynakların etkin ve
verimli kullanılamamasının yanı sıra gelirlerin giderleri karşılamada yetersiz
kalması, bunda da ana faktörün oyuncu maaş ve transfer ücretlerinin olması.
UEFA Finansal Fairplay kriterlerine göre oyuncu maaş ve transfer ücretlerinin
gelirin yüzde yetmişinden fazla olmaması gerekiyor. Bu nedenle kulüpler alt
yapıya özel önem vermeli.
1.3. Borçlanmanın Kontrol Altına Alınmasını
Sağlayacak Yeni Yapı
Kulüpler faaliyetlerinden kar edemedikleri ve
sürekli finansman açığı verdiklerinden yoğun olarak yabancı kaynak kullanımına
yönelmekteler. Özellikle de banka kredileri. Bu nedenle kulüplerin başta banka
kredileri olmak üzere yabancı kaynak kullandırılmalarına bazı önlemler ve rasyolar
getirilmelidir. Ve kesinlikle Genel Kurul Kararı olmaksızın borçlanmaya
gidememeliler.
1.4. Ehliyetli-Yeterli Profesyonellere Yetki
Verilmeli
Kulüplerin şirket veya dernek yapısında olup
olmadıklarına bakılmaksızın kesinlikle Kurumsal Yönetim ve Yönetişimin egemen
örgüt modeli haline getirilesi bir yasal zorunluluk haline getirilmeli. Bu
kapsamda kulüplerde kilit yönetsel görevler ehliyetli ve yeterli
profesyonellere bırakılmalı, bu kişilerin atanması için Federasyonca “Fit and
Proper Person “ (Yani işe uygun kişi) test uygulanmalıdır.
1.5.Kulüpler Kurumsal Yönetime Yönlendirilmeli
Deloitte’un son çalışmasına göre 16,5 milyar
euroluk bir büyüklüğe ulaşan Avrupa futbol piyasası, artık kulüplerin bu
pazardan daha fazla pay alabilmek adına, birbirleriyle kıyasıya bir rekabete
girdiklerini gösteriyor.
Bu bağlamda çoğu kulüp ulaştıkları devasa
bütçelerini daha iyi yönetebilmek, sermaye piyasalarına açılarak daha ucuz fon
temin etmek, iktisadi ve mali başarıya ulaşarak, sportif başarıyı yakalamak
adına kurumsal yönetişime doğru yol almaktadır.
UEFA Lisanslama sisteminin de etkisiyle Avrupa’da
çoğu futbol kulübünün kurumsal yönetim ve yönetişimi kendi örgütsel yapılarına
uyarlamaya çalıştıklarını görüyoruz.
1.6.Türk Futbolunda Bağımsız Mali Üst Kurul
Oluşturulmalı
Bugünkü yapılanmasıyla Federasyon Kulüpleri
Finansal ve iktisadi anlamda denetleyebilecek, yönlendirebilecek ve koordine
edebilecek durumda değil.
Tıpkı Bankacılık sektöründe olduğu gibi Futbolda
da mutlaka, bir Üst Mali Kurul Oluşturulmalıdır. Bu kurul tamamen bağımsız,
konusunun uzmanı, birikimli kişilerden seçilerek değil, atanarak
oluşturulmalıdır.
1.7. Şirketleşme ve Halka arza özel Düzenleme
Getirilmeli. Bugün kulüplerimizi finansal ve iktisadi açıdan açmaza sokan en
önemli sorunlardan birisi de Şirketleşme ve Halka Arz’da yapılan
yanlışlıklardır.
Kulüplerin birkaç istisnai gelir kalemi dışında
hemen hemen tüm gelirlerinin Sportif A.Ş.’lere devir ve temlik olunduğu; buna
karşın giderlerin kulüpte ya da Futbol A.Ş.’de bırakıldığı bir model içinde
yaratılan “sanal şirketler” aracılığıyla İMKB’ye gidilmesinin önüne
geçilmelidir.
2. Kısa Vadede Yapılması Gerekenler
2.1.Ne Yapmalı?
Kulüp finansalları UFRS (Uluslararası Finansal
Raporlama Sistemi)’ne göre düzenlenmelidir.
Şeffaflık sağlanmalıdır.(Birden fazla finansal
düzenlenebiliyor)
Denk Bütçe uygulanmalıdır.
Yöneticilerin hesap verilebilirliğini sağlayacak
kurumsal yönetim modeli kulüplerde egemen model haline getirilmelidir.
Dernek statüsü devam ettirilecekse, bu yapıyı
UEFA Finansal Fair Play Kuralları’na uyumlu hale getirecek yeni düzenlemeler
yapılmalıdır.
2.2. Kulüplerde Kurumsal Yönetim Egemen Örgüt
Modeli Haline Getirilmelidir
Eşitlik; şirketleşen futbol kulüplerinin tüm
faaliyetlerinde, pay ve menfaat sahiplerine eşit davranmasını ve olası çıkar çatışmalarının
önüne geçilmesini ifade eder.
Şeffaflık; ticari sır niteliğindeki ve henüz
kamuya açıklanmamış bilgiler hariç olmak üzere, şirketleşmiş futbol kulübüyle
ilgili finansal ve finansal olmayan bilgilerin, zamanında, doğru, eksiksiz,
anlaşılabilir, yorumlanabilir, düşük maliyetle kolay erişilebilir bir şekilde
kamuya duyurulması yaklaşımıdır.
Hesap verebilirlik; yönetim kurulu üyelerinin
esas itibariyle anonim şirket (İngiltere de PLC) tüzel kişiliğine ve
dolayısıyla pay sahiplerine karşı hesap verme zorunluluğunu,
sorumluluk ise; şirket şeklindeki kulüp
yönetiminin kulüp adına tüm faaliyetlerinin mevzuata, esas sözleşmeye, şirket
içi düzenlemelere, UEFA ve lokal federasyon yönerge ve talimatlarına
uygunluğunu ve bunun denetlenmesini ifade ediyor.
2.3. Futbola Mali Kural Getirilmelidir
Kulüplerimizin yetersiz gelirlerini aşacak
şekilde harcamaya yönelmesi ve bunun yarattığı “Gider fazlası” yıllar
itibariyle kulüp borçlanmalarının geometrik olarak artmasına neden olmuştur.
Kulüp borçlanmasındaki artış ise ilave finansman
gerektirdiğinden, kulüplerin birikimli zararları da artmaya başlamıştır.
Bu durum rekabet açısından sürdürülebilir ve
kontrol edilebilir bir durum olmaktan çıkmasına neden olurken; bu durumun
kontrol altına alınabilmesi “Futbola mali Kural” uygulamasını da bir zorunluluk
haline getirmiştir.
Kısacası: bahse konu yeni mali politika
anlayışına göre borç artışının kontrol altına alınabilmesi için bütçe
açıklarının bu süreç içinde sürekli kontrol altına alınması gerekiyor.
Yararlanılan Kaynaklar:
Tuğrul
AKŞAR, Endüstriyel Futbol, Literatür Yayınları, İst., 2005 Tuğrul AKŞAR- Kutlu
MERİH, Futbol Ekonomisi, Literatür Yayınları, İst., 2006.
Tuğrul
AKŞAR- Kutlu MERİH, Futbol Yönetimi, Literatür Yayınları, İst., 2008 Tuğrul
AKŞAR, Futbolun Ekonomi Politiği, Literatür Yayınları, İst., 2010.
Türkiye
Kurumsal Yönetim Derneği, Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol
Kulüpleri Yönetim Rehberi, TKYD Yayınları, İst. 2010 Hüsnü Güreli, 4 Büyük Spor
Kulübünün Yapısal ve Finansal Karşılaştırmalı Analizi, Yayınlanmamış Çalışma,
İstanbul 2010.
ADAYLIK SÜRECİNDE
BASINDA ÇIKAN HABERLERLERDEN BAZI BAŞLIKLAR

Erdal Alkış: TFF’de Gerçek Özerkliği Uygulayacak Şeffaf Yönetime İhtiyaç
Var
8 Şubat 2012
Çarşamba 15:20
Türkiye Futbol Federasyonu'nun 27 Şubat'ta yapacağı 'Seçimli
Olağanüstü Genel Kurulu' çalışmaları sürerken başkanlık için bir isim daha
gündeme geldi.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun 27 Şubat'ta yapacağı 'Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu' çalışmaları sürerken başkanlık için bir isim daha gündeme geldi.
Bazı Süper Lig takımları, Bank Asya 1. Lig, Spor Toto 2. ve 3. Lig ile bazı taban birlikleri genel kurul üyelerinin seçime girmesini istediği Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili ve İş Adamı Erdal Alkış yazılı bir açıklama yaptı.
Alkış, 'TFF Başkan Adaylığı Hakkında' başlığı ile yaptığı yazılı açıklamada, son 10 yılda istikrarlı ve her konuda gelişme gösteren Türkiye’de futbol açısından önemli sıkıntılar yaşandığı dile getirildi. Başkan Vekili Alkış, ismini gündeme getiren 40'ın üzerinde kulüp ve birçok sayıda delegenin şahsına gösterdikleri teveccüh için teşekkür ederek, şu ifadeleri yer verdi:
"Şahsımla alakalı spor camiasında gündeme gelen, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan-lığı adaylığımla ilgili bir bilgilendirme yapma ihtiyacı doğmuştur. Şahsım ve arkadaşlarıma olan güvene karşı kayıtsız davranmanın bir saygısızlık olacağına inandığım için bu açıklamayı paylaşma gerekliliği kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizde son 10 yıldır bütün alanlarda güzel işler yapılmakta ve bu güzellikleri ve gelişimi de millet olarak görmekteyiz. Ülkemizdeki istikrar çerce-vesinde elde edilen başarı ve güzelliklere, maalesef son dönemlerde yaşanan olumsuzluklar ışığında "Türk futbolu “nu dahil edemiyoruz.
Türk futbolunun içine düştüğü durum öyle bir çıkmaz haline gelmiştir ki; gücün hak, suçun ödül, haksızlığın baskı, despotizmin demokrasi haline getirilerek şahısların kurumların önüne çıkmaya başlamıştır. Ancak bu durum sağduyunun ve vicdanın kabul edeceği bir hal değildir.
Bununla birlikte, yanlışlıkları, yine yanlışlıklarla düzeltmeye çalışmak; "Türk futbolu"nun sonunu hazırlayacaktır. Bu yüzden gerçek özerkliği uygu-layacak, şeffaf ve hesap verirliliği anayasa kabul edecek centilmenlik ve insana saygıyı temel kural kabul edecek bir spor ahlakı yaratılmalıdır. Aynı zamanda gerçekten sporcunun yetişmesi ve haklarının korunması temeline dayalı, ülke ve kulüp başarısını uluslararası arenada şahlan-dıracak gerekli altyapının sağlanacağının mücade-lesini yapabilecek bir ekibin yönetime talip olması da kaçınılmaz bir gerçekliktir.
Hiçbir kulübün ve yöneticisinin güdümünde olmayacak, cesur ve bir o kadar kararlı; devletin ilgili yasalarından aldığı gücü adaletle ve kararlılıkla uygulayabilecek kişilerin sorumluluk alması yalnızca "Türk futbolu"nu kurtarabilecektir. Sağduyu sahibi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) delege, kulüp ve spor insanlarının da aksini düşüneceğini varsaymıyorum.
Bu noktadan hareketle, Türkiye Futbol Federas-yonu (TFF) Başkanlık seçimi için; gelişecek sürece göre hareket edeceğimi, güvendiğimiz karar mekanizmalarıyla istişarelerimizi sürdürerek başkan adaylığım konusunda kısa sürede kamuoyuna bildireceğimizi saygıyla duyurmak istiyorum."
Erdal Alkış TFF Başkanlığına Aday
16 Şubat 2012
Perşembe 11:41
Türk-Hint İş Konseyi Başkanvekili Erdal Alkış, 27 Şubat'ta
yapılacak TFF Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı.

Türk-Hint İş Konseyi
Başkanvekili Erdal Alkış, 27 Şubat'ta yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na
aday olduğunu açıkladı.
Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Alkış, ateşten gömlek olarak adledilen henüz kimsenin talip olmadığı Futbol Fede-rasyon'u başkanlığına aday olduğunu ifade etti.
Futbol camiasının dışında bir isim olmadığını kaydeden Alkış, "Niçin aday oldunuz ?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Bu grift sistemde ille de spor camiasının içinden olmaya gerek yok. Bir sorun var. Bu sorunu çözmek için adayız. Biz dersimize iyi çalıştık. Bu görev layıkıyla talibimiz. Futbolda var olan problemleri çözmek için adayız. Futbol yöne-timinden kaynaklanan sorunlar var. Futboldaki yazılı ve kuraları hale getirirmeliyiz. Yine futbolu-muzu denetleyen bir üst kurumun oluşması lazım.
"GÖMLEĞİ ZORLA GİYMİŞ OLDUK"
Bir gazecinin "Federasyon başkanlığı adaylığınız gündemde yoktu. Birden bire oldu. Sürpriz oldu" demesi üzerine Erdal Alkış, şunları söyledi:
"Bizim adaylığımız bugün konuşulan bir konu değil. Belki zamanı değil bugüne kadar bekledik. Gömleği zorla giymiş olduk." Alkış, futbol camiasında herkese eşit mesafede olacağını vurgulayarak, "Bizce renklerin tamamen üstünün örtme vakti geldi. Hiçbir kulübe üye değilim. "dedi.
Yönetim kurulunda yer alacak isimlerin daha sonra açıklanacağını ifade eden Erdal Alkış, "TMSF ve BDKK gibi üst bir kurul oluşturmamız gerekiyor." diye konuştu.
Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Alkış, ateşten gömlek olarak adledilen henüz kimsenin talip olmadığı Futbol Fede-rasyon'u başkanlığına aday olduğunu ifade etti.
Futbol camiasının dışında bir isim olmadığını kaydeden Alkış, "Niçin aday oldunuz ?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Bu grift sistemde ille de spor camiasının içinden olmaya gerek yok. Bir sorun var. Bu sorunu çözmek için adayız. Biz dersimize iyi çalıştık. Bu görev layıkıyla talibimiz. Futbolda var olan problemleri çözmek için adayız. Futbol yöne-timinden kaynaklanan sorunlar var. Futboldaki yazılı ve kuraları hale getirirmeliyiz. Yine futbolu-muzu denetleyen bir üst kurumun oluşması lazım.
"GÖMLEĞİ ZORLA GİYMİŞ OLDUK"
Bir gazecinin "Federasyon başkanlığı adaylığınız gündemde yoktu. Birden bire oldu. Sürpriz oldu" demesi üzerine Erdal Alkış, şunları söyledi:
"Bizim adaylığımız bugün konuşulan bir konu değil. Belki zamanı değil bugüne kadar bekledik. Gömleği zorla giymiş olduk." Alkış, futbol camiasında herkese eşit mesafede olacağını vurgulayarak, "Bizce renklerin tamamen üstünün örtme vakti geldi. Hiçbir kulübe üye değilim. "dedi.
Yönetim kurulunda yer alacak isimlerin daha sonra açıklanacağını ifade eden Erdal Alkış, "TMSF ve BDKK gibi üst bir kurul oluşturmamız gerekiyor." diye konuştu.
Başkan Adayı Alkış: Futbolun Asıl Derdi Para
20 Şubat 2012
Pazartesi 12:05
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 27 Şubat'ta yapılacak
olağanüstü genel kurulu öncesinde adaylığını açıklayan Erdal Alkış, Türkiye'de
futbolun en büyük sorunun mali olduğunu söyledi.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 27 Şubat'ta yapılacak olağanüstü
genel kurulu öncesinde adaylığını açıklayan Erdal Alkış, Türkiye'de
futbolun en büyük sorunun mali olduğunu söyledi.
Erdal Alkış, yaptığı yazılı açıklamada, liglerde lisans parası olmadığı için sahaya eksik çıkan takımlar olduğunu, yeni dönemde "tüm renklerin üstünün örtülme zamanının" geldiğini, futbolun en büyük sorununun mali problemler olduğunu kaydetti. Alkış, şöyle dedi:
"Parasızlıktan sahaya çıkamayan futbolcuların olduğu bir ortama ne denir- Bu ülkenin sporcuların sahaya çıkamadığı lige nasıl Türkiye Ligi denir. Biz, futbolun tabandan, Anadolu'dan şahlanışının mimarı olacağız. Altyapıdan oyuncu oynatan kulüpleri destekleyeceğiz. Süper Lig'de, Bank Asya Ligi'nde kulüplerimiz, sporu finanse edebilmek için bankalara mahkum olmuşlardır. Türkiye futbolunun asıl derdi paradır..."
Alkış, açıklamasında futboldaki kaos ortamı konu-sunda ise "Hızla büyüyen, dünyada bölgesinde söz sahibi olan bir ülkeysek, bunu sahada da göstermenin de zamanı gelmedi mi- Hata yapan hesap verecek, bedelini ödeyecek. En başta da bu hesabı federasyon verecek. Biz TFF ve UEFA'nın kriterleriyle şike kaosunu da, basit ve kolayca Türkiye futbolunu en az hasarla kurtararak çözeceğiz. Hiç şüpheniz olmasın" ifadelerini kullandı. - İSTANBUL
Erdal Alkış, yaptığı yazılı açıklamada, liglerde lisans parası olmadığı için sahaya eksik çıkan takımlar olduğunu, yeni dönemde "tüm renklerin üstünün örtülme zamanının" geldiğini, futbolun en büyük sorununun mali problemler olduğunu kaydetti. Alkış, şöyle dedi:
"Parasızlıktan sahaya çıkamayan futbolcuların olduğu bir ortama ne denir- Bu ülkenin sporcuların sahaya çıkamadığı lige nasıl Türkiye Ligi denir. Biz, futbolun tabandan, Anadolu'dan şahlanışının mimarı olacağız. Altyapıdan oyuncu oynatan kulüpleri destekleyeceğiz. Süper Lig'de, Bank Asya Ligi'nde kulüplerimiz, sporu finanse edebilmek için bankalara mahkum olmuşlardır. Türkiye futbolunun asıl derdi paradır..."
Alkış, açıklamasında futboldaki kaos ortamı konu-sunda ise "Hızla büyüyen, dünyada bölgesinde söz sahibi olan bir ülkeysek, bunu sahada da göstermenin de zamanı gelmedi mi- Hata yapan hesap verecek, bedelini ödeyecek. En başta da bu hesabı federasyon verecek. Biz TFF ve UEFA'nın kriterleriyle şike kaosunu da, basit ve kolayca Türkiye futbolunu en az hasarla kurtararak çözeceğiz. Hiç şüpheniz olmasın" ifadelerini kullandı. - İSTANBUL
Erdal Alkış: Kulüpleri Zarara, Hacze, İflasa Sürükleyenlerden Kurtulma
Günü
21 Şubat 2012 Salı 14:40
Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali
Aydınlar'ın istifasıyla yaşanan adaylık süreci ve başkanlık seçimleriyle ilgili
adayların çalışmaları da devam ediyor.
Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın istifasıyla yaşanan
adaylık süreci ve başkanlık seçimleriyle ilgili adayların çalışmaları da devam
ediyor.
Dün saat 17.00'de sona eren müracaatların ardından 21 ismin müracaat yaptığı açıklanırken, bugün eski bakan ve milletvekili Kürşat Düzmen adaylıktan çekildiğini açıklarken aday Erdal Alkış, yaptığı açıklamada iddialı ifadeler kullandı.
"Türkiye'de futbol, ancak cesur yüreklerin, temiz ellerin ve şaibesiz yönetimlerin cesaretleriyle ak günlere ulaşacaktır. Türkiye futbolunda renklerin üstünü örtecek, futbolu şaibeden, borçtan kurtaracağız." diyen Alkış yarışın sonunda kendilerinin kazanacağını ifade etti.
Türk futbolunun kaostan çıkacağını, bundan kimsenin zerre kadar şüphesinin olmaması gerektiğini de belirten Alkış, şöyle devam etti:
"Tüm adaylara başarılar dilemekle birlikte, 65 delegenin imzasıyla saf ve temiz rekabete şimdiden hazırız. Tek dileğimiz, futbolun geleceğinde temiz bir sayfa açmaktır. Gün, değişim günüdür. Gün, artık kulüpleri zarara hacize iflasa sürükleyenlerden kurtulma günüdür.
Yüz milyonlarca lira borçla banka kapılarına futbolu mahkûm eden yönetim anlayışlarının; bu ülke futboluna vereceği bir dirhem umut olamaz. Hepimiz en az türkiye futbolunu bu hale düşüren yönetim anlayışları kadar cesur olmalıyız.
Bu devran aynen dönsün diyenlere meydanı bırakamayız. Türkiye'de futbol kulüpleri kimi lobilerin ellerinde küçülmüştür. Futbol bir oyundur. Rekabet ve keyif veren asil bir spordur. Futbol ve milyonların sevgilisi kulüplerimiz kimsenin oyuncağı değildir. Yönetim zafiyeti olan bireylere emanet edilemeyecek kadar halkın sevgilisidir futbol. Biz vicdanı hür, gönlü hür, asil spor insanlarıyla iş yapacağız.
Tek bir yürek kalsak bu duruşumuzu bozmayacağız. Türk futbolunu banka kapılarından kurtaracağız. Türk kulüplerini vergi mahkûmu yapan yönetim anlayışlarından arındıracağız.
Bizim için Elazığ, Tokat, Konya, Diyarbakır, Erciyes, Maraş, Afyon, Ankara ne ise Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon da odur. Spor yapan, rekabete inanan, kalbini gücünü sevgisini esirge-meyenlerin sesiyiz."
REÇETELERİMİZ HAZIRDIR
Erdal Alkış, görünen sürecin zor olduğunu kabul ettiğini de belirterek, reçetelerinin hazır olduğunu söyledi. "Kim neyi nasıl ve ne zaman çözecek planımız hazırdır." ifadelerini kullanan Alkış, şu ifade-leri kullandı:
"Renklere göre değil, futbolu gerçeklerine göre yöneteceğiz. Türkiye'nin sporcularının Türkiye liglerin-de yeniden boy göstereceği destekleri, kulüplerin emrine sunacağız. Birine ya da birilerine değil, Edirne'den Şırnak'a Samsun'dan Mersin'e her kulübü futbolun efendisi yapmaya çalışacağız.
İnsanlar verdiği sözlerin esiri vermediklerinin hâkimidir. Bu söze iman edenler; inanıyoruz ki; Türkiye futboluna sahip çıkamayanlara, "kırmızı kart" gösterme zamanı gelmiştir."
Dün saat 17.00'de sona eren müracaatların ardından 21 ismin müracaat yaptığı açıklanırken, bugün eski bakan ve milletvekili Kürşat Düzmen adaylıktan çekildiğini açıklarken aday Erdal Alkış, yaptığı açıklamada iddialı ifadeler kullandı.
"Türkiye'de futbol, ancak cesur yüreklerin, temiz ellerin ve şaibesiz yönetimlerin cesaretleriyle ak günlere ulaşacaktır. Türkiye futbolunda renklerin üstünü örtecek, futbolu şaibeden, borçtan kurtaracağız." diyen Alkış yarışın sonunda kendilerinin kazanacağını ifade etti.
Türk futbolunun kaostan çıkacağını, bundan kimsenin zerre kadar şüphesinin olmaması gerektiğini de belirten Alkış, şöyle devam etti:
"Tüm adaylara başarılar dilemekle birlikte, 65 delegenin imzasıyla saf ve temiz rekabete şimdiden hazırız. Tek dileğimiz, futbolun geleceğinde temiz bir sayfa açmaktır. Gün, değişim günüdür. Gün, artık kulüpleri zarara hacize iflasa sürükleyenlerden kurtulma günüdür.
Yüz milyonlarca lira borçla banka kapılarına futbolu mahkûm eden yönetim anlayışlarının; bu ülke futboluna vereceği bir dirhem umut olamaz. Hepimiz en az türkiye futbolunu bu hale düşüren yönetim anlayışları kadar cesur olmalıyız.
Bu devran aynen dönsün diyenlere meydanı bırakamayız. Türkiye'de futbol kulüpleri kimi lobilerin ellerinde küçülmüştür. Futbol bir oyundur. Rekabet ve keyif veren asil bir spordur. Futbol ve milyonların sevgilisi kulüplerimiz kimsenin oyuncağı değildir. Yönetim zafiyeti olan bireylere emanet edilemeyecek kadar halkın sevgilisidir futbol. Biz vicdanı hür, gönlü hür, asil spor insanlarıyla iş yapacağız.
Tek bir yürek kalsak bu duruşumuzu bozmayacağız. Türk futbolunu banka kapılarından kurtaracağız. Türk kulüplerini vergi mahkûmu yapan yönetim anlayışlarından arındıracağız.
Bizim için Elazığ, Tokat, Konya, Diyarbakır, Erciyes, Maraş, Afyon, Ankara ne ise Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon da odur. Spor yapan, rekabete inanan, kalbini gücünü sevgisini esirge-meyenlerin sesiyiz."
REÇETELERİMİZ HAZIRDIR
Erdal Alkış, görünen sürecin zor olduğunu kabul ettiğini de belirterek, reçetelerinin hazır olduğunu söyledi. "Kim neyi nasıl ve ne zaman çözecek planımız hazırdır." ifadelerini kullanan Alkış, şu ifade-leri kullandı:
"Renklere göre değil, futbolu gerçeklerine göre yöneteceğiz. Türkiye'nin sporcularının Türkiye liglerin-de yeniden boy göstereceği destekleri, kulüplerin emrine sunacağız. Birine ya da birilerine değil, Edirne'den Şırnak'a Samsun'dan Mersin'e her kulübü futbolun efendisi yapmaya çalışacağız.
İnsanlar verdiği sözlerin esiri vermediklerinin hâkimidir. Bu söze iman edenler; inanıyoruz ki; Türkiye futboluna sahip çıkamayanlara, "kırmızı kart" gösterme zamanı gelmiştir."
Tff Başkan Adayı Alkış: Demirören Başbakan'la Ne Konuştuğunu Açıklasın
21 Şubat 2012 Salı 15:10
Ankara'da 27 Şubat'ta yapılacak Seçimli Olağanüstü Genel
Kurul'da başkan adayı olarak yarışacak olan Türk-Hint Konseyi Başkanvekili
Erdal Alkış, Yıldırım Demirören'e meydan okudu.
Ankara'da 27 Şubat'ta yapılacak Seçimli Olağanüstü Genel
Kurul'da başkan adayı olarak yarışacak olan Türk-Hint Konseyi Başkanvekili
Erdal Alkış, Yıldırım Demirören'e meydan okudu.
Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına aday olmak ve şansını artırmak için bazı isimlerin hükümet desteği peşinde olduğunu ileri süren Alkış, "Yıldırım Demirören, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ne konuştuğunu açıklamalı." dedi.
"YIldırım Demirören'e hodri meydan” başlığı ile yaptığı yazılı açıklamada Alkış, "Türkiye Futbol Federasyonu başkan adaylığı konusunda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğini aldığını iddia edenleri, gerçeği açıklamaya davet ediyoruz." diyerek şu ifadeleri kullandı.
"Ülkesini seven ve futbolun geleceğine inanan bir ekip olarak söylüyoruz ki; "Başbakan Erdoğan her adaya eşit mesafededir. Her alanda rekabete, özgürlüğe inanan Sayın Başbakanın, her hangi bir adayı destekleyeceğine inanmıyoruz.
'Öyle büyük yalan söyle ki; bunun yalan olacağına kimse inanmasın' mantığı ile futbol bugünkü kaos ortamına düştü. ve yine bugün, asırlık futbol kulüplerini banka kapılarında kontrat maddesi haline düşüren, halkın gönlünü büküp kıranlar, son çare olarak Sayın Başbakan'ın temiz ismini emellerine alet etme sevdasına düştüler."
YOLUNUZ DA TARZINIZ DA BATIRDIĞINIZ FUT-BOL YÖNETİMİ TARZINIZ KADAR YANLIŞ
Başbakan Erdoğan'ın her adaya başarılar dileyen, onlara eşit mesafede, Türkiye'de spor ve sporcuyu destekleme hizmetinden çekinmeyen bir Türkiye sevdalısı olduğunu ifade eden Alkış, açıklamalarını şöyle noktaladı:
"Kulüplerin desteğini aldık. Başbakanla görüştük, icazet aldık" cümleleriyle yapılan başkanlık kulisleri; en kibar ifadeyle halkın sevgisine saygısızlıktır. Sayın Başbakan'ın birilerine icazet vererek ya da alarak siyaset yapmadığını 10 yıldır anlamayanlar, battıkları çamuru Sayın Başbakan üzerinden temizlemeye çalışıyorlar.
Bir kez daha iddia ediyoruz. Başbakan kimseyi işaret etmemiştir. İnanıyoruz ki; Başbakan Erdoğan her adaya eşit mesafededir. Yolunuz da tarzınız da bugüne kadar batırdığınız futbol yönetimi kadar yanlıştır."
Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına aday olmak ve şansını artırmak için bazı isimlerin hükümet desteği peşinde olduğunu ileri süren Alkış, "Yıldırım Demirören, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ne konuştuğunu açıklamalı." dedi.
"YIldırım Demirören'e hodri meydan” başlığı ile yaptığı yazılı açıklamada Alkış, "Türkiye Futbol Federasyonu başkan adaylığı konusunda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğini aldığını iddia edenleri, gerçeği açıklamaya davet ediyoruz." diyerek şu ifadeleri kullandı.
"Ülkesini seven ve futbolun geleceğine inanan bir ekip olarak söylüyoruz ki; "Başbakan Erdoğan her adaya eşit mesafededir. Her alanda rekabete, özgürlüğe inanan Sayın Başbakanın, her hangi bir adayı destekleyeceğine inanmıyoruz.
'Öyle büyük yalan söyle ki; bunun yalan olacağına kimse inanmasın' mantığı ile futbol bugünkü kaos ortamına düştü. ve yine bugün, asırlık futbol kulüplerini banka kapılarında kontrat maddesi haline düşüren, halkın gönlünü büküp kıranlar, son çare olarak Sayın Başbakan'ın temiz ismini emellerine alet etme sevdasına düştüler."
YOLUNUZ DA TARZINIZ DA BATIRDIĞINIZ FUT-BOL YÖNETİMİ TARZINIZ KADAR YANLIŞ
Başbakan Erdoğan'ın her adaya başarılar dileyen, onlara eşit mesafede, Türkiye'de spor ve sporcuyu destekleme hizmetinden çekinmeyen bir Türkiye sevdalısı olduğunu ifade eden Alkış, açıklamalarını şöyle noktaladı:
"Kulüplerin desteğini aldık. Başbakanla görüştük, icazet aldık" cümleleriyle yapılan başkanlık kulisleri; en kibar ifadeyle halkın sevgisine saygısızlıktır. Sayın Başbakan'ın birilerine icazet vererek ya da alarak siyaset yapmadığını 10 yıldır anlamayanlar, battıkları çamuru Sayın Başbakan üzerinden temizlemeye çalışıyorlar.
Bir kez daha iddia ediyoruz. Başbakan kimseyi işaret etmemiştir. İnanıyoruz ki; Başbakan Erdoğan her adaya eşit mesafededir. Yolunuz da tarzınız da bugüne kadar batırdığınız futbol yönetimi kadar yanlıştır."
Erdal Alkış'tan 13 Maddelik Deklarasyon
23 Şubat 2012
Perşembe 11:38
TFF Seçimli Olağanüstü Genel Kurul'da başkanlık için aday olan
Erdal Alkış, yapacakları konusunda oldukça iddialı.

Ankara'da 27 Şubat Pazartesi günü yapılacak olan Futbol Federasyonu Seçimli Olağanüstü
Genel Kurul'da başkanlık için aday olan Erdal Alkış, yaptığı yazılı açıklamayla
yapacakları konusunda iddialı ifadeler kullandı.
Türk - Hint Konseyi Başkanvekili ve Türkiye Futbol Federasyonu başkan adayı Erdal Alkış, 'Sözümüzdür' başlığı ile yaptığı 13 maddelik açıklamasında özellikle alt ligler ve amatörlere umut verirken, alt yapıdan futbolcu çıkaracak kulüplere de ekstradan para ödülü sözü verdi.
Özellikle 2. ve 3. liglerdeki takımların en büyük sıkıntısı olarak görülen deplasman masraflarının da karşılanacağını belirten Erdal Alkış, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Yeni federasyon yönetimi, Türkiye'deki tüm liglerden gelen temsilcilerden oluşacaktır.
Bütün Kulüplerimizin "gasp edilen" isim ve mali hakları iade edilecektir.
Altyapıdan futbolcu yetiştiren kulüplere her futbolcu için transfer döneminde nakit mali destek sağlana-caktır.
Futbolun geliri futbol takımlarına adilce dağıtılacaktır. Gelirlerin dağılımında adalet, hak, eşitlik prensibinden hareketle TFF, altyapıdan futbolcu yetiştirenler lehine "pozitif ayrımcılık" yapacaktır.
Altyapı hocalarının maaşlarının federasyon tarafından ödenmesi sağlanacaktır.
Devlette devamlılık esastır. Bizden önceki yönetimlerin daha önce kulüpler lehine verilmiş kararları, kulüp ayırt edilmeksizin aynen uygulanacaktır.
2. ve 3. Lig kulüplerimizin seyahat, konaklama ve yemek masrafları Federasyon tarafından karşılana-caktır.
İddia ve spor toto gibi gelir getirici mekaniz-malarda, Türkiye'de oynanan "tüm maçların "yer almasını sağlayacak gerekli "yasal altyapı" hazırla-nacaktır.
Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'in yanı sıra tüm 2'nci ve 3'ncü Lig maçları da iddia ve spor toto gibi gelir getirici mekanizmalarda kesinlikle yer alacaktır.
Ceza uygulaması değiştirilecek, tarafsız ve adil olunacaktır. Bugüne kadar kulüplerin hakkı olan paraların kesilmesine yol açan "keyfi ceza uygu-lamalarına" son verilecektir. (Ambulans, itfaiye gibi kulübün doğrudan sorumlu olmadığı uygulama cezaları vs.)
2. ve 3. Lig maçlarına daha tecrübeli hakemlerin görevlendirilmesi sağlanacaktır.
Hakem eğitimi mekanizması tamamen profesyonelce FIFA ve UEFA eğitmen desteğiyle koordine edilecek- tir. Kulüplerimizin kurumsallık çalışmaları için her türlü teknik destek sağlanacaktır."
Türk - Hint Konseyi Başkanvekili ve Türkiye Futbol Federasyonu başkan adayı Erdal Alkış, 'Sözümüzdür' başlığı ile yaptığı 13 maddelik açıklamasında özellikle alt ligler ve amatörlere umut verirken, alt yapıdan futbolcu çıkaracak kulüplere de ekstradan para ödülü sözü verdi.
Özellikle 2. ve 3. liglerdeki takımların en büyük sıkıntısı olarak görülen deplasman masraflarının da karşılanacağını belirten Erdal Alkış, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Yeni federasyon yönetimi, Türkiye'deki tüm liglerden gelen temsilcilerden oluşacaktır.
Bütün Kulüplerimizin "gasp edilen" isim ve mali hakları iade edilecektir.
Altyapıdan futbolcu yetiştiren kulüplere her futbolcu için transfer döneminde nakit mali destek sağlana-caktır.
Futbolun geliri futbol takımlarına adilce dağıtılacaktır. Gelirlerin dağılımında adalet, hak, eşitlik prensibinden hareketle TFF, altyapıdan futbolcu yetiştirenler lehine "pozitif ayrımcılık" yapacaktır.
Altyapı hocalarının maaşlarının federasyon tarafından ödenmesi sağlanacaktır.
Devlette devamlılık esastır. Bizden önceki yönetimlerin daha önce kulüpler lehine verilmiş kararları, kulüp ayırt edilmeksizin aynen uygulanacaktır.
2. ve 3. Lig kulüplerimizin seyahat, konaklama ve yemek masrafları Federasyon tarafından karşılana-caktır.
İddia ve spor toto gibi gelir getirici mekaniz-malarda, Türkiye'de oynanan "tüm maçların "yer almasını sağlayacak gerekli "yasal altyapı" hazırla-nacaktır.
Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'in yanı sıra tüm 2'nci ve 3'ncü Lig maçları da iddia ve spor toto gibi gelir getirici mekanizmalarda kesinlikle yer alacaktır.
Ceza uygulaması değiştirilecek, tarafsız ve adil olunacaktır. Bugüne kadar kulüplerin hakkı olan paraların kesilmesine yol açan "keyfi ceza uygu-lamalarına" son verilecektir. (Ambulans, itfaiye gibi kulübün doğrudan sorumlu olmadığı uygulama cezaları vs.)
2. ve 3. Lig maçlarına daha tecrübeli hakemlerin görevlendirilmesi sağlanacaktır.
Hakem eğitimi mekanizması tamamen profesyonelce FIFA ve UEFA eğitmen desteğiyle koordine edilecek- tir. Kulüplerimizin kurumsallık çalışmaları için her türlü teknik destek sağlanacaktır."
"Artık Renklerin Üstünü Örtme Vakti Geldi"
22 Ekim 2012
Pazartesi 13:11
TFF olağanüstü seçimli genel kurulunda başkan adayı olan Erdal
Alkış, yaşanan sıkıntıları bir yazılı açıklamayla kamuoyuyla paylaştı.

27 Şubat 2012'de yapılan Türkiye Futbol Federasyonu nun (TFF) olağanüstü
seçimli genel kurulunda başkan adayı olan Erdal Alkış, yaşanan sıkıntıları bir
yazılı açıklamayla kamuoyuyla paylaştı.
Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili de olan Erdal Alkış, seçim sürecinde dile getirdiği eksikliklerin büyüyerek devam ettiğini belirtiği yazılı açıklamada, "Artık renklerin üstünü örtme vakti geldi!" başlığını kullandı. Alkış, açıklamasında, "Bizler bir önceki dönemde "Artık Renklerin Üzerini Örtme Vakti Geldi" sloganıyla Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına aday olmuştuk. Aday olurken Futbol ile alakalı Türk spor tarihinde ilk olan "Futbolun Problemleri ve Çözümlerini içeren bir yazılı broşür çalışmamızı da paylaşmıştık. Burada bütün baskılara rağmen muhtelif veriler ile Türk futbolunun temel sorunlarını cesaretle dile getirmekten de geri durmadık." ifadelerini kullandı.
Seçime katılma iradelerini son dakikaya kadar sürdürdüklerini, her şeye rağmen kendilerine verilen 24 imzaya ihanet etmek akıllarının ucundan bile geçirmediklerini de ifade eden Erdal Alkış, şöyle devam etti:
"Bu gün de aynı sorumlulukla henüz birinci basamağında olduğumuz bu çalışmayı aynı yerde aynı dirayetle sürdürmekteyiz. Aradan geçen süre zarfında TFF nin sorunlarının hangisinin halledilmiş olduğunu söyleyebilen taraflı-tarafsız hiç kimse maalesef bulunmamaktadır. Bırakın sorunların halle-dilmesini; yeni ve daha büyük sorunlar ile maalesef Türk futbolu daha büyük bir kaosun içerisine sürüklen-mektedir.
Ancak TFF tarafından çözülen "Kirlendiği iddia edilen tarafların 'sahaya yansımadı' diye yapılan aklama" çalışmasıdır. Bizler kulüplerimizin küme düşürülerek cezalandırılması taraftarı değiliz ve hiç olmadık. Bizler var olan spor yasasının da tam ve uygulanabilir bir yasa olduğunu da iddia etmedik. Bizler futbolun temel sorununun hem TFF nin hem de güzide kulüplerimizin doğru yönetilmediğinden kaynaklandığını; bütün sistemin eskide siyasi bir sistem olan devletçilik mekanizmasının temel felsefesi olan devlet baba modelinin uygulandığından kaynaklandığını söyledik.
Yani başkanlar ve yöneticiler (istisnalar kaideyi bozmaz) kulüplere hizmeti başkanlıklarının ve yöne-ticiliklerin devamına dayalı rant planı üzerine kurgulanması olduğunu cesaretle söyleyen tek ekip olduk. Bizler "TFF başkanının", "Kulüplerimizin içerisinden çıkmaması gerektiğini" zira Türk futbolu içerisindeki bütün kişi ve kurumların kuralsız dirsek temasının bulunduğunu da yüksek sesle dile getirdik. Buna göre var olan sistemi değiştirebilecek yegâne sistemin bu dirsekleri temaslıların dışından olması gerektiğini söyledik."
PERDE ARKASI GÖLGE OYUNLARININ ŞEHVE-TİNE KAPILANLAR VAR
Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili de olan Erdal Alkış, seçim sürecinde dile getirdiği eksikliklerin büyüyerek devam ettiğini belirtiği yazılı açıklamada, "Artık renklerin üstünü örtme vakti geldi!" başlığını kullandı. Alkış, açıklamasında, "Bizler bir önceki dönemde "Artık Renklerin Üzerini Örtme Vakti Geldi" sloganıyla Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına aday olmuştuk. Aday olurken Futbol ile alakalı Türk spor tarihinde ilk olan "Futbolun Problemleri ve Çözümlerini içeren bir yazılı broşür çalışmamızı da paylaşmıştık. Burada bütün baskılara rağmen muhtelif veriler ile Türk futbolunun temel sorunlarını cesaretle dile getirmekten de geri durmadık." ifadelerini kullandı.
Seçime katılma iradelerini son dakikaya kadar sürdürdüklerini, her şeye rağmen kendilerine verilen 24 imzaya ihanet etmek akıllarının ucundan bile geçirmediklerini de ifade eden Erdal Alkış, şöyle devam etti:
"Bu gün de aynı sorumlulukla henüz birinci basamağında olduğumuz bu çalışmayı aynı yerde aynı dirayetle sürdürmekteyiz. Aradan geçen süre zarfında TFF nin sorunlarının hangisinin halledilmiş olduğunu söyleyebilen taraflı-tarafsız hiç kimse maalesef bulunmamaktadır. Bırakın sorunların halle-dilmesini; yeni ve daha büyük sorunlar ile maalesef Türk futbolu daha büyük bir kaosun içerisine sürüklen-mektedir.
Ancak TFF tarafından çözülen "Kirlendiği iddia edilen tarafların 'sahaya yansımadı' diye yapılan aklama" çalışmasıdır. Bizler kulüplerimizin küme düşürülerek cezalandırılması taraftarı değiliz ve hiç olmadık. Bizler var olan spor yasasının da tam ve uygulanabilir bir yasa olduğunu da iddia etmedik. Bizler futbolun temel sorununun hem TFF nin hem de güzide kulüplerimizin doğru yönetilmediğinden kaynaklandığını; bütün sistemin eskide siyasi bir sistem olan devletçilik mekanizmasının temel felsefesi olan devlet baba modelinin uygulandığından kaynaklandığını söyledik.
Yani başkanlar ve yöneticiler (istisnalar kaideyi bozmaz) kulüplere hizmeti başkanlıklarının ve yöne-ticiliklerin devamına dayalı rant planı üzerine kurgulanması olduğunu cesaretle söyleyen tek ekip olduk. Bizler "TFF başkanının", "Kulüplerimizin içerisinden çıkmaması gerektiğini" zira Türk futbolu içerisindeki bütün kişi ve kurumların kuralsız dirsek temasının bulunduğunu da yüksek sesle dile getirdik. Buna göre var olan sistemi değiştirebilecek yegâne sistemin bu dirsekleri temaslıların dışından olması gerektiğini söyledik."
PERDE ARKASI GÖLGE OYUNLARININ ŞEHVE-TİNE KAPILANLAR VAR
Var olan yasaların yeniden kurgulanabilmesi için cesurca ve
profesyonelce çalışmaların şahsi menfaatlerde değil kulüplerin ali menfaatleri
doğrultu-sunda ortak akılla yeniden yapılması gerektiğini ileri süren Erdal
Alkış, "Bunu gerçekleştirene kadar TFF nin özerkliğinin gücü ile tamamı
atanmışlardan oluşacak (TMSF-BDDK gibi) 'Bir üst kurul' ihdas edilerek hem
şartların hem kuralların yeniden yazılması ve uygulanması çalışmalarını da
anlattık." ifadelerine de yer verdiği yazılı açıklamasını şu ifadelerle
sürdürdü:
"TFF nin sadece profesyonel üst liglerden ibaret olmadığını, lisans parasını tamamlayamadığı için maç-lara 9 kişi çıkmak zorunda kalan amatör kulüplerimizin de Türkiye futbolunun temel dinamiği olduğunu dile getirdik. Dolayısıyla altyapı çalışmalarının üst yapıdan daha fazla önemli olduğunu ve gerekli tedbiri de alacağımızı cesurca söyledik.
Temsilde adalet kavramını yazılı olarak ortaya çıkararak, gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl çöze-ceğimizi derinlemesine izah ettikten sonra mutlaka seçme hakkı genişletilerek daha fazla yöneticinin sisteme katılması çalışmalarının yapıla-cağını da projelerimize kattık.
Taraftarlık tanımının ilkokullardan başlayarak yeniden anlatılması gerekliliğinin altı çizilerek taraftarlığın centilmenlik ile nasıl iç içe geçirileceğinin projesini hazırladık. Sadece taraftarlık değil gerçek manada sporcu yetişmesinin yeniden nasıl hem zihinlerde hem uygulamada yapılması gerektiğini; sporcuların da centilmenliklerinin daha çocuk yaşlarda eğitimle kazandırılmasının çalışmalarını yaptık.
Bütün amacımız "Türk futbolu" adına dimdik durmaya, çıkar ilişkilerine teslim olmadan karar almayı sağla-maktır. Kişisel gelecek ve taraftar duygusallığımızı elimizin tersiyle iterek; yarınlara tertemiz, sırtında maddi yükleri taşımayan bir Türk futbolu bırakmayı amaçladık. Perde arkası gölge oyunlarının şehvetine kapılmadan futbolun saf, berrak, centilmence gerçekliğine sahip çıkmayı hedefledik. Dolayısıyla "renklerin üzerini Örtme zamanı geldi" dedik."
ŞAİBE İÇİNDE ÇALKALANAN BİR TFF
Erdal Alkış, bütün bunların mutlaka ve mutlaka başarıyı da sağlayacağı inancını hiçbir zaman kaybetmediklerini ifade ettiği yazılı açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
"Zira başarının mutlaka iyi niyetle de ilişkili olduğuna inandık. Bugün geldiğimiz nokta; Yine şaibe içerisinde çalkalanan bir TFF yönetimi, hiçbir sorunu çözmemiş, çözmediği gibi çözüm yolunda da hiçbir gayreti göstermemiş bir TFF yönetimi, bütün kulüplerle bırakın işbirliğini her gün ayrı bir polemik ile yine "düşmanlıktan prim sağlama" sistemi, bilinçli olarak sürdürüldüğü endişesini artık ciddi olarak taşımaktayız.
Kulüplerimiz arasında barış sağlanması, centilmenliğin ihdas edilmesi TFF'nin asli görevi iken; bırakın bu çalışmaları "Seyirci yasağı kararı" ile (tabiri caizse) düşmanlık tohumu ekilmesine neden olmuştur. Olmaya da devam etmektedir. Bu kararın altında bilinçli olarak "Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek" planı olduğunu da düşünmekteyiz.
Astronomik temsil harcamaları, idari ve diğer astro-nomik maaşlarla personel istihdamı, hesapsız uygulamalar misliyle günümüz TFF yönetiminde aynen sürdürülmesi ayrı bir sorun yaratmaktadır. Bırakın TFF yönetimini, başkanı olduğu eski kulübünün içine girdiği çıkmazın tek nedeninin "konunun muhatapları tarafından" dönemin başkanı olduğu açıkça dile getirilmektedir. Böyle bir zannın Türk futboluna ne katacağını kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz.
TFF özerk olmasına rağmen içerisine düştüğü durumla alakalı hiçbir dahli olmayan; hatta Türk futbolu için devletin her türlü imkanını seferber ederek sonuna kadar destek veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bu sorunun çözümü için "tabiri caizse" sorumluluk yüklemeye çalışan sorumsuzların konuyu siyasi rant haline getirme çabaları mutlaka yakın zamanda ortaya çıkacaktır.
Sayın başbakan Türk sporuna topyekün desteğini zaten vermektedir. Buna rağmen sorunları çözemeyen kişilerin acizliklerinden kurtulması için yine sayın başbakanı muhatap göstermelerinin karşısında sesimizi daha da gür çıkarma gereğini vicdanlarımızda hissetmekteyiz.
Her şeye rağmen sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Türk futbolunda kulüplerin değil şahısların sorumluluk taşıması gerektiğini" açıkça beyan etmesine rağmen, muhatapların duyarsız kaldığı bu bağlamda hiçbir olumlu çalışma yapılmaması da dikkatleri çekmektedir. Yine aynı eski sistem içerisinde şahıslar üzerine bina edilmiş bir yönetim mekanizması tarafların var olan sorunları çözüm noktasında kesin-likle sonuç alınmayacağının en önemli dayanağıdır."
"TFF nin sadece profesyonel üst liglerden ibaret olmadığını, lisans parasını tamamlayamadığı için maç-lara 9 kişi çıkmak zorunda kalan amatör kulüplerimizin de Türkiye futbolunun temel dinamiği olduğunu dile getirdik. Dolayısıyla altyapı çalışmalarının üst yapıdan daha fazla önemli olduğunu ve gerekli tedbiri de alacağımızı cesurca söyledik.
Temsilde adalet kavramını yazılı olarak ortaya çıkararak, gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl çöze-ceğimizi derinlemesine izah ettikten sonra mutlaka seçme hakkı genişletilerek daha fazla yöneticinin sisteme katılması çalışmalarının yapıla-cağını da projelerimize kattık.
Taraftarlık tanımının ilkokullardan başlayarak yeniden anlatılması gerekliliğinin altı çizilerek taraftarlığın centilmenlik ile nasıl iç içe geçirileceğinin projesini hazırladık. Sadece taraftarlık değil gerçek manada sporcu yetişmesinin yeniden nasıl hem zihinlerde hem uygulamada yapılması gerektiğini; sporcuların da centilmenliklerinin daha çocuk yaşlarda eğitimle kazandırılmasının çalışmalarını yaptık.
Bütün amacımız "Türk futbolu" adına dimdik durmaya, çıkar ilişkilerine teslim olmadan karar almayı sağla-maktır. Kişisel gelecek ve taraftar duygusallığımızı elimizin tersiyle iterek; yarınlara tertemiz, sırtında maddi yükleri taşımayan bir Türk futbolu bırakmayı amaçladık. Perde arkası gölge oyunlarının şehvetine kapılmadan futbolun saf, berrak, centilmence gerçekliğine sahip çıkmayı hedefledik. Dolayısıyla "renklerin üzerini Örtme zamanı geldi" dedik."
ŞAİBE İÇİNDE ÇALKALANAN BİR TFF
Erdal Alkış, bütün bunların mutlaka ve mutlaka başarıyı da sağlayacağı inancını hiçbir zaman kaybetmediklerini ifade ettiği yazılı açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
"Zira başarının mutlaka iyi niyetle de ilişkili olduğuna inandık. Bugün geldiğimiz nokta; Yine şaibe içerisinde çalkalanan bir TFF yönetimi, hiçbir sorunu çözmemiş, çözmediği gibi çözüm yolunda da hiçbir gayreti göstermemiş bir TFF yönetimi, bütün kulüplerle bırakın işbirliğini her gün ayrı bir polemik ile yine "düşmanlıktan prim sağlama" sistemi, bilinçli olarak sürdürüldüğü endişesini artık ciddi olarak taşımaktayız.
Kulüplerimiz arasında barış sağlanması, centilmenliğin ihdas edilmesi TFF'nin asli görevi iken; bırakın bu çalışmaları "Seyirci yasağı kararı" ile (tabiri caizse) düşmanlık tohumu ekilmesine neden olmuştur. Olmaya da devam etmektedir. Bu kararın altında bilinçli olarak "Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek" planı olduğunu da düşünmekteyiz.
Astronomik temsil harcamaları, idari ve diğer astro-nomik maaşlarla personel istihdamı, hesapsız uygulamalar misliyle günümüz TFF yönetiminde aynen sürdürülmesi ayrı bir sorun yaratmaktadır. Bırakın TFF yönetimini, başkanı olduğu eski kulübünün içine girdiği çıkmazın tek nedeninin "konunun muhatapları tarafından" dönemin başkanı olduğu açıkça dile getirilmektedir. Böyle bir zannın Türk futboluna ne katacağını kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz.
TFF özerk olmasına rağmen içerisine düştüğü durumla alakalı hiçbir dahli olmayan; hatta Türk futbolu için devletin her türlü imkanını seferber ederek sonuna kadar destek veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bu sorunun çözümü için "tabiri caizse" sorumluluk yüklemeye çalışan sorumsuzların konuyu siyasi rant haline getirme çabaları mutlaka yakın zamanda ortaya çıkacaktır.
Sayın başbakan Türk sporuna topyekün desteğini zaten vermektedir. Buna rağmen sorunları çözemeyen kişilerin acizliklerinden kurtulması için yine sayın başbakanı muhatap göstermelerinin karşısında sesimizi daha da gür çıkarma gereğini vicdanlarımızda hissetmekteyiz.
Her şeye rağmen sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Türk futbolunda kulüplerin değil şahısların sorumluluk taşıması gerektiğini" açıkça beyan etmesine rağmen, muhatapların duyarsız kaldığı bu bağlamda hiçbir olumlu çalışma yapılmaması da dikkatleri çekmektedir. Yine aynı eski sistem içerisinde şahıslar üzerine bina edilmiş bir yönetim mekanizması tarafların var olan sorunları çözüm noktasında kesin-likle sonuç alınmayacağının en önemli dayanağıdır."
İSTİKRAR İFADELERİ BİLE VURDUMDUYMAZLIĞIN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERİYOR
A Milli Futbol Takımı'nın 2014 Dünya Kupası
Finalleri'ne gitme şansının neredeyse kalmadığını, daha 4 maç oynanmasına
rağmen Brezilya treninin kaçtığını da ifade eden Erdal Alkış, milli takımla
ilgili olarak ise açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Son olarak milli takımımızın başarısızlığı karşısında takınılan tavırlar milletimiz gibi bizleri de derinden etkilemiştir. Futbolda kazanmak kadar kaybetmenin de gerçekliğinin bilinmesinin özellikle altını çizmek istiyoruz. Ancak kaybetmenin nedenleri konusunda gerek sorumluluk sahiplerinin gerek TFF yöneticilerinin sorumsuzca verdikleri cevaplar milleti derinden etkilemiştir.
"Son olarak milli takımımızın başarısızlığı karşısında takınılan tavırlar milletimiz gibi bizleri de derinden etkilemiştir. Futbolda kazanmak kadar kaybetmenin de gerçekliğinin bilinmesinin özellikle altını çizmek istiyoruz. Ancak kaybetmenin nedenleri konusunda gerek sorumluluk sahiplerinin gerek TFF yöneticilerinin sorumsuzca verdikleri cevaplar milleti derinden etkilemiştir.
Hem teknik direktörün basın karşısında takındığı mütebessim
görüntülerle verdiği mesaj hem de TFF başkanının "2020" lerin
takımını (!) oluşturmaya yönelik "istikrar!" ifadeleri maalesef aynı
vurdum duymazlığın devam ettiğini göstermektedir.
Bütün bunlardan dolayı sorumluluk sahibi olanların artık gerekeni yapmasını istiyoruz. Bu çağrımızı bundan sonra her platformda dile getireceğimizi ve konunun takipçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."
Bütün bunlardan dolayı sorumluluk sahibi olanların artık gerekeni yapmasını istiyoruz. Bu çağrımızı bundan sonra her platformda dile getireceğimizi ve konunun takipçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."
Alkış, Tff Başkan Adaylığı İçin "Gelişen Sürece Göre" Hareket
Edecek
8 Şubat 2012
Çarşamba 17:27
İş Adamı Erdal Alkış, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlık
seçimi için güvendiği karar mekanizmalarıyla istişarelerini sürdürerek, başkan
adaylığı konusunda kısa sürede kamuoyunu bilgilendireceğini ifade etti İş Adamı
Erdal Alkış, Türkiye...

İş Adamı Erdal Alkış, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlık seçimi
için güvendiği karar mekanizmalarıyla istişarelerini sürdürerek, başkan
adaylığı konusunda kısa sürede kamuoyunu bilgilendireceğini ifade etti İş Adamı
Erdal Alkış, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlık seçimi
için güvendiği karar mekanizmalarıyla istişarelerini sürdürerek, başkan
adaylığı konusunda kısa sürede kamuoyunu bilgilendireceğini ifade etti.
Alkış yaptığı yazılı açıklamada, sahsıyla alakalı spor camiasında gündeme gelen, TFF Başkanlığı adaylığıyla ilgili bir bilgilendirme yapma ihtiyacı doğduğunu belirtti. Açıklamasında, Türk futbolunun son dönemde geldiği durumu eleştiren Alkış, "Türk futbolunun içine düştüğü durum öyle bir çıkmaz haline gelmiştir ki; gücün hak, suçun ödül, haksızlığın baskı, despotizmin demokrasi haline getirilerek şahısların kurumların önüne çıkmaya başlamıştır" dedi. Alkış bu nedenle, gerçek özerkliği uygulayacak, şeffaf ve hesap verirliliği "anayasa" kabul edecek, centilmenlik ve insana saygıyı temel kural kabul edecek bir spor ahlakının yaratılması gerektiğini belirterek, "Aynı zamanda gerçekten sporcunun yetişmesi ve haklarının korunması temeline dayalı, ülke ve kulüp başarısını uluslararası arenada şahlandıracak gerekli altyapının sağlanacağının mücadelesini yapabilecek bir ekibin yönetime talip olması da kaçınılmaz bir gerçekliktir" dedi.
Türk futbolunun yalnızca, hiçbir kulübün ve yöneticisinin güdümünde olmayacak, cesur ve bir o kadar kararlı; devletin ilgili yasalarından aldığı gücü adaletle ve kararlılıkla uygulayabilecek kişilerin sorumluluk almasıyla kurtulacağını savunan Alkış, "Sağduyu sahibi, TFF delege, kulüp ve spor insanlarının da aksini düşüneceğini varsaymıyorum. Bu noktadan hareketle TFF Başkanlık seçimi için; gelişecek sürece göre hareket edeceğimi, güvendiğimiz karar mekanizmalarıyla istişarelerimizi sürdürerek başkan adaylığım konusunda kısa sürede kamuoyuna bildireceğimizi saygıyla duyurmak istiyorum" dedi. - Ankara
Alkış yaptığı yazılı açıklamada, sahsıyla alakalı spor camiasında gündeme gelen, TFF Başkanlığı adaylığıyla ilgili bir bilgilendirme yapma ihtiyacı doğduğunu belirtti. Açıklamasında, Türk futbolunun son dönemde geldiği durumu eleştiren Alkış, "Türk futbolunun içine düştüğü durum öyle bir çıkmaz haline gelmiştir ki; gücün hak, suçun ödül, haksızlığın baskı, despotizmin demokrasi haline getirilerek şahısların kurumların önüne çıkmaya başlamıştır" dedi. Alkış bu nedenle, gerçek özerkliği uygulayacak, şeffaf ve hesap verirliliği "anayasa" kabul edecek, centilmenlik ve insana saygıyı temel kural kabul edecek bir spor ahlakının yaratılması gerektiğini belirterek, "Aynı zamanda gerçekten sporcunun yetişmesi ve haklarının korunması temeline dayalı, ülke ve kulüp başarısını uluslararası arenada şahlandıracak gerekli altyapının sağlanacağının mücadelesini yapabilecek bir ekibin yönetime talip olması da kaçınılmaz bir gerçekliktir" dedi.
Türk futbolunun yalnızca, hiçbir kulübün ve yöneticisinin güdümünde olmayacak, cesur ve bir o kadar kararlı; devletin ilgili yasalarından aldığı gücü adaletle ve kararlılıkla uygulayabilecek kişilerin sorumluluk almasıyla kurtulacağını savunan Alkış, "Sağduyu sahibi, TFF delege, kulüp ve spor insanlarının da aksini düşüneceğini varsaymıyorum. Bu noktadan hareketle TFF Başkanlık seçimi için; gelişecek sürece göre hareket edeceğimi, güvendiğimiz karar mekanizmalarıyla istişarelerimizi sürdürerek başkan adaylığım konusunda kısa sürede kamuoyuna bildireceğimizi saygıyla duyurmak istiyorum" dedi. - Ankara
"TFF Yönetiminin İstifa Etme-mesi Futbolun Baronlarının İşi"
14 Ocak 2014 Salı 18:24
TFF Başkan adayı Erdal Alkış, Federasyon
Başkanı Demirören'in Kasımpaşa-Beşiktaş maçının tekrar edilmesiyle ilgili
yaptığı açıklamayı eleştirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkan adayı
Erdal Alkış, federasyon başkanı Yıldırım Demirören'in Kasımpaşa-Beşiktaş
maçının tekrar edilmesiyle ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi.
"Türk futbol kamuoyuna saygıyla duyurulur" başlığı ve TFF Başkan Adayı Erdal Alkış imzasıyla yayınlanan yazılı açıklamada, Alkış, "TFF Başkanı Yıldırım Demirören tarafından yapılan açıklamadan sonra bu güne kadar yapılan yönetimsel hezeyana bir yenisi daha eklenmiş bulunulmaktadır." diyerek şu ifadelere yer verildi:
"Seçildiği günden itibaren Türk futboluna kattığı hiçbir katkı olmadığı gibi dünya klasmanında her geçen gün hem kalite hem etik kurullar tarafından Afrika ülkelerinin bile gerisine düşürülen Türk futbolu devam eden TFF yönetimi içeride çıkardığı krizlerle de maalesef huzursuzluğa, karamsarlık ve kargaşaya dolaysıyla futbol terörüne neden olmaya devam etmektedir.
TFF, futbolu yönetmek için seçilmiş bir yönetimdir. Yönetim, problem üretmek değil problem çözmektir. Kendi şahsi menfaatleri için üç beş futbol terörizminin önünde Türk futbolu ve kulüplerimizin diz çöktürülmesi futbolu yönetmek değildir. TFF'nin bunu yapmaya da hakkı yoktur.
Hiçbir milli başarısı olmamasına rağmen isimleri kullanarak TFF'nin maddi ve manevi kaynağını dolayısıyla bu milletin parasını birilerine peşkeş çekerek, bu kişilerin üzerinden prim sağlama çabası beyhude bir gayrettir.
Aynı şekilde bu isimler de kendilerini 'olmazsa olmaz' olarak ilan edip gelecek 20 yılı kendi üzerlerinde planladıklarını duyurmaları da bu yönetimsel zafiyetin bir sonucudur.
TFF yönetimi artık insani melekeleri ve vicdanları tefessüh etmediyse buna bir dur diyerek olağanüstü seçime gidilmek üzere istifa etmeleri şarttır. Hiçbir kulübümüzün memnun olmadığı ve hiçbir taraftarın da memnun olmadığı bir TFF yönetiminin istifa etmeksizin devam etmesi sadece futbolun baronlarının bir planı ve desteğinden başka bir şey değildir.
Bu güne kadar sessiz kalarak düzelmelerini beklemiş olmamız bundan sonra bu sessizliği sürdüreceğimiz anlamına gelmez. Sesimizi daha da yükselterek TFF yönetiminin istifa etmesini isteyeceğiz. Anadolu kulüpleri bizim artık sessiz kalmamızı istememekte ve bize baskıları artarak devam etmektedir."
"Türk futbol kamuoyuna saygıyla duyurulur" başlığı ve TFF Başkan Adayı Erdal Alkış imzasıyla yayınlanan yazılı açıklamada, Alkış, "TFF Başkanı Yıldırım Demirören tarafından yapılan açıklamadan sonra bu güne kadar yapılan yönetimsel hezeyana bir yenisi daha eklenmiş bulunulmaktadır." diyerek şu ifadelere yer verildi:
"Seçildiği günden itibaren Türk futboluna kattığı hiçbir katkı olmadığı gibi dünya klasmanında her geçen gün hem kalite hem etik kurullar tarafından Afrika ülkelerinin bile gerisine düşürülen Türk futbolu devam eden TFF yönetimi içeride çıkardığı krizlerle de maalesef huzursuzluğa, karamsarlık ve kargaşaya dolaysıyla futbol terörüne neden olmaya devam etmektedir.
TFF, futbolu yönetmek için seçilmiş bir yönetimdir. Yönetim, problem üretmek değil problem çözmektir. Kendi şahsi menfaatleri için üç beş futbol terörizminin önünde Türk futbolu ve kulüplerimizin diz çöktürülmesi futbolu yönetmek değildir. TFF'nin bunu yapmaya da hakkı yoktur.
Hiçbir milli başarısı olmamasına rağmen isimleri kullanarak TFF'nin maddi ve manevi kaynağını dolayısıyla bu milletin parasını birilerine peşkeş çekerek, bu kişilerin üzerinden prim sağlama çabası beyhude bir gayrettir.
Aynı şekilde bu isimler de kendilerini 'olmazsa olmaz' olarak ilan edip gelecek 20 yılı kendi üzerlerinde planladıklarını duyurmaları da bu yönetimsel zafiyetin bir sonucudur.
TFF yönetimi artık insani melekeleri ve vicdanları tefessüh etmediyse buna bir dur diyerek olağanüstü seçime gidilmek üzere istifa etmeleri şarttır. Hiçbir kulübümüzün memnun olmadığı ve hiçbir taraftarın da memnun olmadığı bir TFF yönetiminin istifa etmeksizin devam etmesi sadece futbolun baronlarının bir planı ve desteğinden başka bir şey değildir.
Bu güne kadar sessiz kalarak düzelmelerini beklemiş olmamız bundan sonra bu sessizliği sürdüreceğimiz anlamına gelmez. Sesimizi daha da yükselterek TFF yönetiminin istifa etmesini isteyeceğiz. Anadolu kulüpleri bizim artık sessiz kalmamızı istememekte ve bize baskıları artarak devam etmektedir."
Tff Başkan Adayı Alkış:
"Terim ile Devam Etmem
12 Eylül 2015
Cumartesi 23:03
Türkiye Futbol
Federasyonu'nun (TFF) haziran ayında yapılacak olağan genel kurulunda
başkanlığa aday olan Erdal Alkış çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Tüfad'tan Alkış'a Tepki
22 Mayıs 2015 Cuma 16:18
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na aday olan Erdal
Alkış’ın Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile ilgili ‘Türk futbolunun
problemlerinden birisi’ olarak göstermesi Türkiye Futbol Antrenörleri
Derneği’nin tepkisini çekti.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na
aday olan Erdal Alkış'ın Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim ile ilgili 'Türk
futbolunun problemlerinden birisi' olarak göstermesi Türkiye Futbol Antrenörleri
Derneği'nin tepkisini çekti.
TÜFAD Genel Sekreteri ve Muğla Şube Başkanı Alaaddin Naganlu, Alkış'ın açıklamalarının talihsiz açıklamalar olduğunu belirterek, "Geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısında Türkiye Futbol federasyonu Başkanlığına adaylığını açıklayan Sayın Erdal Alkış'ın Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'i Türk Futbolunun problemlerinden biri olarak göstermesi yakışıksız ve talihsiz bir açıklamadır. Yıllardır Türk Futboluna büyük hizmetler vermiş, kariyeri Ulusal ve Uluslararası başarılarla dolu İtalyan Devlet Nişanı'na layık görülen bir Futbol adamına bir Türk Futbolu elçisini problem olarak göstermek asla kabul edilemeyecek bir açıklamadır. Kaldı ki Sayın Fatih Terim futbolumuzu bu kaos ortamından çıkar-mak için cesaretle kolunu taşın altına sokmuş, projelerini kamuoyu ile paylaşmıştır. TFF Başkanlığı seçimi Demokratik bir yarıştır. Başkanlığa seçilen kişinin kendi kadrosunu oluşturması ve kendi projelerini uygulaması elbette en doğal hakkıdır. Sayın Alkış, ifade ettiği gibi başka bir teknik adamla da çatışabilir. Tüm teknik adamlarımız son derece değerlidir, ancak henüz bu hakkı elde etmeden hele Fatih Terim gibi bir futbol adamını yıpratarak popülist davranışlarda bulunulmasına asla izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz" dedi. - MUĞLA
TÜFAD Genel Sekreteri ve Muğla Şube Başkanı Alaaddin Naganlu, Alkış'ın açıklamalarının talihsiz açıklamalar olduğunu belirterek, "Geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısında Türkiye Futbol federasyonu Başkanlığına adaylığını açıklayan Sayın Erdal Alkış'ın Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'i Türk Futbolunun problemlerinden biri olarak göstermesi yakışıksız ve talihsiz bir açıklamadır. Yıllardır Türk Futboluna büyük hizmetler vermiş, kariyeri Ulusal ve Uluslararası başarılarla dolu İtalyan Devlet Nişanı'na layık görülen bir Futbol adamına bir Türk Futbolu elçisini problem olarak göstermek asla kabul edilemeyecek bir açıklamadır. Kaldı ki Sayın Fatih Terim futbolumuzu bu kaos ortamından çıkar-mak için cesaretle kolunu taşın altına sokmuş, projelerini kamuoyu ile paylaşmıştır. TFF Başkanlığı seçimi Demokratik bir yarıştır. Başkanlığa seçilen kişinin kendi kadrosunu oluşturması ve kendi projelerini uygulaması elbette en doğal hakkıdır. Sayın Alkış, ifade ettiği gibi başka bir teknik adamla da çatışabilir. Tüm teknik adamlarımız son derece değerlidir, ancak henüz bu hakkı elde etmeden hele Fatih Terim gibi bir futbol adamını yıpratarak popülist davranışlarda bulunulmasına asla izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz" dedi. - MUĞLA
TFF Başkan Adayı Alkış: Seçildiğim Gün Fatih Terim'le Çalışmayacağım
21 Mayıs 2015
Perşembe 12:53
Türkiye Futbol Federasyonu'nun haziran ayında
yapılacak olağan genel kurulunda başkanlığa aday olan Erdal Alkış,
"Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir." dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun
(TFF)
haziran ayında yapılacak olağan genel kurulunda başkanlığa aday olan Erdal Alkış,
"Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir.
Türk futbolunun iki problemi vardır. Biri Aziz Yıldırım,
diğeri Fatih Terim'dir" dedi.
"SEÇİLDİĞİ GÜN TERİM'LE ÇALIŞMAYACAĞIM"
"SEÇİLDİĞİ GÜN TERİM'LE ÇALIŞMAYACAĞIM"
İstanbul Sapphire'de düzenlediği basın
toplantısında, 3 yıldır arkadaşlarıyla adaylık için çalıştığını anlatan
Alkış, Fenerbahçe spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım
ve Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim'i eleştirdi. Alkış başkan
seçilmesi durumunda ilk icraatlarının Fatih Terim'le
yolları ayırmak olduğunu aktararak, şu ifade-leri kullandı: "Bütün
siyasilerin en iyi anlaşabileceği yönetim kurulunu oluşturacağız. Önümüzdeki
haftalarda isimleri açıklayacağız. Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir.
Türk futbolu nun iki problemi vardır. Biri Aziz Yıldırım,
diğeri Fatih Terim'dir. Bu insanların Türk
futboluna büyük emekleri var ama seçildiğim andan itibaren ortaya koyacağımız
icraatlarla Türk futboluna müdahaleleri engelleye-ceğiz."
Alkış, Terim'le yolları ayırdıktan sonra, milli takımın başına en az Fatih Terim kadar tecrübeli bir Türk teknik adam getireceklerini vurguladı.
"TRABZONSPOR'UN ŞAMPİYON OLUP OLMADI-ĞINI BELİRLEYECEĞİZ"
Erdal Alkış, göreve gelmeleri durumunda 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un istediği şampiyonluk kupasıyla ilgili yeniden soruşturma açacaklarını dile getirdi.
Kurulların tekrar bir soruşturma açacağını belirten Alkış, "2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un gerçek-ten şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz. Haklılarsa kupalarını vereceğiz, değillerse barış yoluyla olayı çözeceğiz. Bu yıl enteresan şekilde bazı kulüplerin önüne geçildi. Bunu çözmek zorundayız" şeklinde konuştu.
"TÜZÜĞÜ VE SEÇİM SİSTEMİNİ BAŞTAN SONA DEĞİŞTİRECEĞİZ"
Alkış, Terim'le yolları ayırdıktan sonra, milli takımın başına en az Fatih Terim kadar tecrübeli bir Türk teknik adam getireceklerini vurguladı.
"TRABZONSPOR'UN ŞAMPİYON OLUP OLMADI-ĞINI BELİRLEYECEĞİZ"
Erdal Alkış, göreve gelmeleri durumunda 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un istediği şampiyonluk kupasıyla ilgili yeniden soruşturma açacaklarını dile getirdi.
Kurulların tekrar bir soruşturma açacağını belirten Alkış, "2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un gerçek-ten şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz. Haklılarsa kupalarını vereceğiz, değillerse barış yoluyla olayı çözeceğiz. Bu yıl enteresan şekilde bazı kulüplerin önüne geçildi. Bunu çözmek zorundayız" şeklinde konuştu.
"TÜZÜĞÜ VE SEÇİM SİSTEMİNİ BAŞTAN SONA DEĞİŞTİRECEĞİZ"
Seçim vaatlerini kitapçık haline getirdiklerini aktaran ve
bunu yazılı olarak yapan ilk federasyon başkan adayı olduğunu vurgulayan Alkış,
göreve gelmeleri halinde yapacaklarını şöyle anlattı: "Federasyon tüzüğünü
ve seçim sistemini baştan sona değiştire-ceğiz. Avrupa'nın
en şeffaf yönetimi olacağız. İki yıl içinde şaibeli sorunları çözeceğiz. İki
yıl içinde kulüplerimizin mali sıkıntıları kalmayacak. Beş yıl içinde, her yıl
10 Türk futbolcusu dünya takımlarına transfer olacak. Üç yıl içinde UEFA Avrupa Ligi
şampi-yonu ve UEFA Şampiyonlar Ligi finalisti çıkartacağız. Milli takımımız her
turnuvaya katılacak. Avrupa'nın en sağlam finansal yapısına sahip 5
ülkeden biri olacağız. Yabancı transferleriyle ilgili radikal kararları
alacağız. İki yıl içinde derbileri İstanbul'da
eşit sayıda taraftar grubu izleyecek."
TFF Başkan Adayı Erdal Alkış, mevcut başkan Yıldırım Demirören'le centilmence bir yarış yapacağını ve sonuna kadar mücadele edeceğini kaydetti.
TFF Başkan Adayı Erdal Alkış, mevcut başkan Yıldırım Demirören'le centilmence bir yarış yapacağını ve sonuna kadar mücadele edeceğini kaydetti.
Tff Başkan Adayı Erdal Alkış: Seçildiğim Gün Çalışmayacağım İlk Kişi
Fatih Terim
21 Mayıs 2015
Perşembe 12:38
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) haziran
ayında yapılacak olağan genel kurulunda başkanlığa aday olan Erdal Alkış,
"Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir.
İstanbul Sapphire'de düzenlediği basın
toplantısında, 3 yıldır arkadaşlarıyla adaylık için çalıştığını anlatan
Alkış, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım
ve Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim'i eleştirdi.
Alkış, başkan seçilmesi durumunda ilk icraatlarının Fatih Terim'le yolları ayırmak olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Bütün siyasilerin en iyi anlaşabileceği yönetim kurulunu oluşturacağız. Önümüzdeki haftalarda isimleri açıklayacağız. Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir. Türk futbolunun iki problemi vardır. Biri Aziz Yıldırım, diğeri Fatih Terim'dir. Bu insanların Türk futboluna büyük emekleri var ama seçildiğim andan itibaren ortaya koyacağımız icraatlarla Türk futboluna müdahaleleri engelleyeceğiz.
Alkış, Terim'le yolları ayırdıktan sonra, milli takımın başına en az Fatih Terim kadar tecrübeli bir Türk teknik adam getireceklerini vurguladı.
"Trabzonspor'un şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz"
Erdal Alkış, göreve gelmeleri durumunda 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un istediği şampiyonluk kupasıyla ilgili yeniden soruşturma açacaklarını dile getirdi.
Kurulların tekrar bir soruşturma açacağını belirten Alkış, "2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un gerçek-ten şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz. Haklılarsa kupalarını vereceğiz, değillerse barış yoluyla olayı çözeceğiz. Bu yıl enteresan şekilde bazı kulüplerin önüne geçildi. Bunu çözmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Seçim vaatlerini kitapçık haline getirdiklerini aktaran ve bunu yazılı olarak yapan ilk federasyon başkan adayı olduğunu vurgulayan Alkış, göreve gelmeleri halinde yapacaklarını şöyle anlattı:
"Federasyon tüzüğünü ve seçim sistemini baştan sona değiştireceğiz. Avrupa'nın en şeffaf yönetimi olacağız. İki yıl içinde şaibeli sorunları çözeceğiz. İki yıl içinde kulüplerimizin mali sıkıntıları kalmayacak. Beş yıl içinde, her yıl 10 Türk futbolcusu dünya takımlarına transfer olacak. Üç yıl içinde UEFA Avrupa Ligi şampiyonu ve UEFA Şampiyonlar Ligi finalisti çıkarta-cağız. Milli takımımız her turnuvaya katılacak. Avrupa'nın en sağlam finansal yapısına sahip 5 ülkeden biri olacağız. Yabancı transferleriyle ilgili radikal kararları alacağız. İki yıl içinde derbileri İstanbul'da eşit sayıda taraftar grubu izleyecek."
TFF Başkan Adayı Erdal Alkış, mevcut başkan Yıldırım Demirören'le centilmence bir yarış yapacağını ve sonuna kadar mücadele edeceğini kaydetti.
Alkış, başkan seçilmesi durumunda ilk icraatlarının Fatih Terim'le yolları ayırmak olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Bütün siyasilerin en iyi anlaşabileceği yönetim kurulunu oluşturacağız. Önümüzdeki haftalarda isimleri açıklayacağız. Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir. Türk futbolunun iki problemi vardır. Biri Aziz Yıldırım, diğeri Fatih Terim'dir. Bu insanların Türk futboluna büyük emekleri var ama seçildiğim andan itibaren ortaya koyacağımız icraatlarla Türk futboluna müdahaleleri engelleyeceğiz.
Alkış, Terim'le yolları ayırdıktan sonra, milli takımın başına en az Fatih Terim kadar tecrübeli bir Türk teknik adam getireceklerini vurguladı.
"Trabzonspor'un şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz"
Erdal Alkış, göreve gelmeleri durumunda 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un istediği şampiyonluk kupasıyla ilgili yeniden soruşturma açacaklarını dile getirdi.
Kurulların tekrar bir soruşturma açacağını belirten Alkış, "2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un gerçek-ten şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz. Haklılarsa kupalarını vereceğiz, değillerse barış yoluyla olayı çözeceğiz. Bu yıl enteresan şekilde bazı kulüplerin önüne geçildi. Bunu çözmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Seçim vaatlerini kitapçık haline getirdiklerini aktaran ve bunu yazılı olarak yapan ilk federasyon başkan adayı olduğunu vurgulayan Alkış, göreve gelmeleri halinde yapacaklarını şöyle anlattı:
"Federasyon tüzüğünü ve seçim sistemini baştan sona değiştireceğiz. Avrupa'nın en şeffaf yönetimi olacağız. İki yıl içinde şaibeli sorunları çözeceğiz. İki yıl içinde kulüplerimizin mali sıkıntıları kalmayacak. Beş yıl içinde, her yıl 10 Türk futbolcusu dünya takımlarına transfer olacak. Üç yıl içinde UEFA Avrupa Ligi şampiyonu ve UEFA Şampiyonlar Ligi finalisti çıkarta-cağız. Milli takımımız her turnuvaya katılacak. Avrupa'nın en sağlam finansal yapısına sahip 5 ülkeden biri olacağız. Yabancı transferleriyle ilgili radikal kararları alacağız. İki yıl içinde derbileri İstanbul'da eşit sayıda taraftar grubu izleyecek."
TFF Başkan Adayı Erdal Alkış, mevcut başkan Yıldırım Demirören'le centilmence bir yarış yapacağını ve sonuna kadar mücadele edeceğini kaydetti.
Başkan Adayı Alkış: Türk Futbolunun En Büyük 2 Problemi Yıldırım ve
Terim'dir
18 Haziran 2015
Perşembe 14:08
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) bu ay sonunda yapılacak
olan Seçimli Olağan Genel Kurulu'nda başkanlığa adaylığını koyan Erdal Alkış,
bunun önüne geçilmek istendiğini ve imza veren 41 delegeye baskı yapıldığını
belirterek çekildiğini açıkladı.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun
(TFF)
bu ay sonunda yapılacak olan Seçimli Olağan Genel Kurulu'nda başkanlığa
adaylığını koyan Erdal Alkış, bunun önüne geçilmek
istendiğini ve imza veren 41 delegeye baskı yapıldığını belirterek çekildiğini
açıkladı.
Eski başkanlardan ve dün yaptığı basın toplantısıyla adaylığını resmen açıklayan Haluk Ulusoy'a destek vermek için çekildiğini belirten Erdal Alkış, Haluk Ulusoy'un listesinde yer almayacağını da belirterek, dışardan destek olacağını ifade etti. "2015 yılı Haziran ayı Seçimli Olağan Genel Kurulu'nda yapılacak olan başkanlık seçimlerine, uzun bir çalışmanın ardından, başkan adaylığımı açıkladım. Süreçle alakalı projelerimi de yazılı olarak kamuoyuyla da paylaşarak deklare ettim." diyen Erdal Alkış, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Ancak adaylığımın önüne engel çıkarılması için özellikle delegeler üzerinde yapılan baskılara rağmen 41 adet imza topladım. Başkan adayları arasında var olan bu haksız rekabet ortamının yanı sıra hiçbir hukuki temeli olmamasına rağmen 04.06.2015 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı arasında, Türk futbolunun bundan sonraki yol haritasında Süper Lig A.Ş'nin kurulması yolunda, iyi niyet protokolü imzalanmış olması, seçim arifesinde özellikle 1. 2. ve 3. Lig temsilcilerine karşı bir algı oluşturma çabası çerçevesinde ortaya çıkarılan bir illüzyondan başka bir şey değildir. Bu durumun aynı zamanda demokratik olan seçim sürecini diğer başkan adayları açısından antidemokratik bir duruma getirdiği gibi, kulüplerimize ve kamuoyuna doğru anlatılmadığını biliyoruz."
Yapılmak istenenin bütün kulüpleri nefessiz bırakarak Süper Lig A.Ş'nin vicdanına mahkûm etme projesinden başka bir şey olmadığını ifade eden Erdal Alkış, "Hiçbir matematiksel hesaba uymadığı halde bu yapılmak istenen proje zaten kötü yönetilen Türk futbolunu kısa zamanda bitirecektir.
Şüphesiz bu projenin anlatılmayan kısımlarını ve diğer detayları 'Cumhurbaşkanı'na en kısa zamanda anlatacağımın bilinmesini isterim. Aynı zamanda spor kamuoyuna da gerçeklerin anlatılmasına devam edeceğim." diyerek tepkisi dile getirdi.
Geçmiş dönemde hiçbir başarılı yönetim anlayışının görülmemesine rağmen hatada ısrar edenlerin 'kendi kazdıkları kuyuya düştüklerinde' kimseden medet umma haklarının kalmayacağını bilmeleri gerektiğine de vurgu yapan, Erdal Alkış, "Değerli taraftarlara sesleniyorum. Yarın alkışlaya-cağınız, bayrağını sallayacağınız bir kulübünüz kalmayabilir. Buna şimdiden hazırlıklı olun ve kulübünüze sahip çıkın." diyerek açıklamalarını şöyle sonlardırdı:
"Bu seçim Türk futbolunun yok edilmesi ile yeniden kurtarılması arasında bir hayati tercih olacaktır. Tekrar hatırlatıyorum; 'Türk futbolunun en büyük 2 problemi sayın Aziz Yıldırım ve sayın Fatih Terim'dir. Sayın Yıldırım Demirören'in seçim stratejilerinden anladığımız; bu kişilerin sözcülüğünden başka bir görev icra edemeyeceğidir… Bana destek veren tüm destek-çilerimizin affına sığınarak adaylıktan bu maksatla çekildiğimi; ancak Türk futbolunun bekası için her an mücadeleye devam edeceğimi kamuoyuna saygıyla arz ediyorum.
Eski başkanlardan ve dün yaptığı basın toplantısıyla adaylığını resmen açıklayan Haluk Ulusoy'a destek vermek için çekildiğini belirten Erdal Alkış, Haluk Ulusoy'un listesinde yer almayacağını da belirterek, dışardan destek olacağını ifade etti. "2015 yılı Haziran ayı Seçimli Olağan Genel Kurulu'nda yapılacak olan başkanlık seçimlerine, uzun bir çalışmanın ardından, başkan adaylığımı açıkladım. Süreçle alakalı projelerimi de yazılı olarak kamuoyuyla da paylaşarak deklare ettim." diyen Erdal Alkış, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Ancak adaylığımın önüne engel çıkarılması için özellikle delegeler üzerinde yapılan baskılara rağmen 41 adet imza topladım. Başkan adayları arasında var olan bu haksız rekabet ortamının yanı sıra hiçbir hukuki temeli olmamasına rağmen 04.06.2015 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı arasında, Türk futbolunun bundan sonraki yol haritasında Süper Lig A.Ş'nin kurulması yolunda, iyi niyet protokolü imzalanmış olması, seçim arifesinde özellikle 1. 2. ve 3. Lig temsilcilerine karşı bir algı oluşturma çabası çerçevesinde ortaya çıkarılan bir illüzyondan başka bir şey değildir. Bu durumun aynı zamanda demokratik olan seçim sürecini diğer başkan adayları açısından antidemokratik bir duruma getirdiği gibi, kulüplerimize ve kamuoyuna doğru anlatılmadığını biliyoruz."
Yapılmak istenenin bütün kulüpleri nefessiz bırakarak Süper Lig A.Ş'nin vicdanına mahkûm etme projesinden başka bir şey olmadığını ifade eden Erdal Alkış, "Hiçbir matematiksel hesaba uymadığı halde bu yapılmak istenen proje zaten kötü yönetilen Türk futbolunu kısa zamanda bitirecektir.
Şüphesiz bu projenin anlatılmayan kısımlarını ve diğer detayları 'Cumhurbaşkanı'na en kısa zamanda anlatacağımın bilinmesini isterim. Aynı zamanda spor kamuoyuna da gerçeklerin anlatılmasına devam edeceğim." diyerek tepkisi dile getirdi.
Geçmiş dönemde hiçbir başarılı yönetim anlayışının görülmemesine rağmen hatada ısrar edenlerin 'kendi kazdıkları kuyuya düştüklerinde' kimseden medet umma haklarının kalmayacağını bilmeleri gerektiğine de vurgu yapan, Erdal Alkış, "Değerli taraftarlara sesleniyorum. Yarın alkışlaya-cağınız, bayrağını sallayacağınız bir kulübünüz kalmayabilir. Buna şimdiden hazırlıklı olun ve kulübünüze sahip çıkın." diyerek açıklamalarını şöyle sonlardırdı:
"Bu seçim Türk futbolunun yok edilmesi ile yeniden kurtarılması arasında bir hayati tercih olacaktır. Tekrar hatırlatıyorum; 'Türk futbolunun en büyük 2 problemi sayın Aziz Yıldırım ve sayın Fatih Terim'dir. Sayın Yıldırım Demirören'in seçim stratejilerinden anladığımız; bu kişilerin sözcülüğünden başka bir görev icra edemeyeceğidir… Bana destek veren tüm destek-çilerimizin affına sığınarak adaylıktan bu maksatla çekildiğimi; ancak Türk futbolunun bekası için her an mücadeleye devam edeceğimi kamuoyuna saygıyla arz ediyorum.
TFF başkanlığına ilk aday Erdal Alkış
Sabah 04 Mayıs 2015 Pazartesi,
14:54:17 Güncelleme: 15:04:54
İş
adamı Erdal Alkış, TFF başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Alkış, "Bu sefer
çekilmek için aday olmadık. Bu konuda bazı görüşmeleri tamamladım"
ifadelerini kullandı

İş adamı Erdal Alkış, Türkiye Futbol
Federasyonu'nun (TFF), haziran ayında yapılacak olağan genel kurulunda
başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Alkış, Anadolu'daki 16-17 kulübün başkanıyla
yaptığı değerlendirme toplantısının ardından adaylığını açıklama kararı
aldığını söyledi.
Futbolun çok kötü yönetildiğini belirten Alkış, "Bu seçim, birilerinin piyonu bir yönetim veya gerçekten özerk ve sorunları bir bir çözen güçlü bir yönetim arasında geçecek. Yani futbolumuz el birliğiyle ya batırılmaya ve yok edilmeye devam edecek ya da bu oyun bozulacaktır. Bunun mücadelesi için biz hazırız" dedi
TFF seçim sistemi ve tüzüğünü baştan sona yeniden değiştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Alkış, "Yaklaşık 250 sayfa tutan futbolun yeni anayasasını yürürlüğe koyacağız. Bizim iddiamız, 3 yıl sonra finansal sorunu olmayan bir futbol altyapısı. Ayrıca, kulüplerimizi altyapılarıyla birlikte Avrupa'da başarılı hale getirebilmek" şeklinde konuştu.
"LİSTEMDE ÇOK ÖNEMLİ İSİMLER YER ALACAK"
Alkış, yönetim kurulu listesiyle ilgili ipuçları vererek, "Yönetim kurulu listemde çok önemli isimler yer alacak. Genellikle futbolun içinden gelen, futbolu bilen, fakat bir taraftan da işin matematiğini bilen arkadaşlarımızdan, iş adam larından oluşan bir ekip kuracağız. Elini taşın altına koyacak kulüp yöneticileri de bizimle olacak" ifadelerini kullandı.

Profesyonel takımların tamamının mali disiplin bakımından TFF yönetiminin atadığı bir kurul (üst kurul) tarafından takip edileceğini ve denetlene-ceğini dile getiren Alkış, şunları söyledi:
"Bu kurul, 5 kişiden oluşacak. Takımlarımıza mali disiplin ve denetim sistemi, FIFA tarafından belirlenen normlar dikkate alınarak yeniden detaylı bir şekilde uygulanacak. Kulüplerimizin transfer süreleri ve borçlanma yetkileri sürelerini kapsayacak sistemde olması için yeni kurallar hazırlanacak. Her kulüp yönetiminin yapacağı transferleri, gelir gider bütçesini dikkate alarak "üst kurul"a onaylatmaları gerekecek."
Alkış, başkanlık görevine seçilmesi halinde yabancı futbolcu kontenjanında iki sezon içinde 4+2'ye geçmeyi planladıklarını anlatırken, yabancı futbolcu transferine bazı kriterler getireceklerini de ifade etti.
"2 YIL İÇİNDE ŞAİBELİ OLAN BÜTÜN SORUNLAR HALLEDİLECEK"
Dünyanın en centilmen ve temiz ligini oluşturmak istediklerini vurgulayan Alkış, "Eğer biz seçilirsek 2 yıl içinde şaibeli olan bütün sorunlar halledilecek ve liglerin tamamının şikeden arındırılmış centilmence mücadeleye dayanan, adaletsizliklerin acımasızca üzerine gidildiği bir mekanizmayı uygulayacağımıza söz veriyoruz. Eğer bu konuda verdiğimiz sözde duramazsak yönetim olarak anında istifa edeceğimiz kamuoyuna söz veriyoruz" şeklinde konuştu.
Yıldırım Demirören'in başkanlığa seçildiği 2012 yılındaki TFF Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu'nda da başkanlığa aday olan, ancak daha sonra çekilen Alkış, "Bu sefer çekilmek için aday olmadık. Bu konuda bazı görüşmeleri tamamladım. Bu hafta boyunca yine görüşmeler yapacağım" dedi.
Erdal Alkış, 1966 yılında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde doğdu. 1986 yılında Kayseri'de ticarete başlayan Alkış, o günden bu yana kendi firmasını yönetiyor.
Futbolun çok kötü yönetildiğini belirten Alkış, "Bu seçim, birilerinin piyonu bir yönetim veya gerçekten özerk ve sorunları bir bir çözen güçlü bir yönetim arasında geçecek. Yani futbolumuz el birliğiyle ya batırılmaya ve yok edilmeye devam edecek ya da bu oyun bozulacaktır. Bunun mücadelesi için biz hazırız" dedi
TFF seçim sistemi ve tüzüğünü baştan sona yeniden değiştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Alkış, "Yaklaşık 250 sayfa tutan futbolun yeni anayasasını yürürlüğe koyacağız. Bizim iddiamız, 3 yıl sonra finansal sorunu olmayan bir futbol altyapısı. Ayrıca, kulüplerimizi altyapılarıyla birlikte Avrupa'da başarılı hale getirebilmek" şeklinde konuştu.
"LİSTEMDE ÇOK ÖNEMLİ İSİMLER YER ALACAK"
Alkış, yönetim kurulu listesiyle ilgili ipuçları vererek, "Yönetim kurulu listemde çok önemli isimler yer alacak. Genellikle futbolun içinden gelen, futbolu bilen, fakat bir taraftan da işin matematiğini bilen arkadaşlarımızdan, iş adam larından oluşan bir ekip kuracağız. Elini taşın altına koyacak kulüp yöneticileri de bizimle olacak" ifadelerini kullandı.

Profesyonel takımların tamamının mali disiplin bakımından TFF yönetiminin atadığı bir kurul (üst kurul) tarafından takip edileceğini ve denetlene-ceğini dile getiren Alkış, şunları söyledi:
"Bu kurul, 5 kişiden oluşacak. Takımlarımıza mali disiplin ve denetim sistemi, FIFA tarafından belirlenen normlar dikkate alınarak yeniden detaylı bir şekilde uygulanacak. Kulüplerimizin transfer süreleri ve borçlanma yetkileri sürelerini kapsayacak sistemde olması için yeni kurallar hazırlanacak. Her kulüp yönetiminin yapacağı transferleri, gelir gider bütçesini dikkate alarak "üst kurul"a onaylatmaları gerekecek."
Alkış, başkanlık görevine seçilmesi halinde yabancı futbolcu kontenjanında iki sezon içinde 4+2'ye geçmeyi planladıklarını anlatırken, yabancı futbolcu transferine bazı kriterler getireceklerini de ifade etti.
"2 YIL İÇİNDE ŞAİBELİ OLAN BÜTÜN SORUNLAR HALLEDİLECEK"
Dünyanın en centilmen ve temiz ligini oluşturmak istediklerini vurgulayan Alkış, "Eğer biz seçilirsek 2 yıl içinde şaibeli olan bütün sorunlar halledilecek ve liglerin tamamının şikeden arındırılmış centilmence mücadeleye dayanan, adaletsizliklerin acımasızca üzerine gidildiği bir mekanizmayı uygulayacağımıza söz veriyoruz. Eğer bu konuda verdiğimiz sözde duramazsak yönetim olarak anında istifa edeceğimiz kamuoyuna söz veriyoruz" şeklinde konuştu.
Yıldırım Demirören'in başkanlığa seçildiği 2012 yılındaki TFF Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu'nda da başkanlığa aday olan, ancak daha sonra çekilen Alkış, "Bu sefer çekilmek için aday olmadık. Bu konuda bazı görüşmeleri tamamladım. Bu hafta boyunca yine görüşmeler yapacağım" dedi.
Erdal Alkış, 1966 yılında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde doğdu. 1986 yılında Kayseri'de ticarete başlayan Alkış, o günden bu yana kendi firmasını yönetiyor.

TFF başkan adayı
Erdal Alkış: Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim
21/05/2015 @ 12:37
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) haziran ayında
yapılacak olağan genel kurulunda başkanlığa aday olan Erdal Alkış,
"Seçildiğim gün çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir. Türk futbolunun
iki problemi vardır. Biri Aziz Yıldırım, diğeri Fatih Terim'dir" dedi.
İstanbul Sapphire'de düzenlediği basın toplantısında, 3 yıldır
arkadaşlarıyla adaylık için çalıştığını anlatan Alkış, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Türkiye
Futbol Direktörü Fatih Terim'i eleştirdi.
Alkış, başkan seçilmesi durumunda ilk icraatlarının Fatih
Terim'le yolları ayırmak olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Bütün siyasilerin en iyi anlaşabileceği yönetim kurulunu
oluşturacağız. Önümüzdeki haftalarda isimleri açıklayacağız. Seçildiğim gün
çalışmayacağım ilk kişi Fatih Terim'dir. Türk futbolunun iki problemi vardır.
Biri Aziz Yıldırım, diğeri Fatih Terim'dir. Bu insanların Türk futboluna büyük
emekleri var ama seçildiğim andan itibaren ortaya koyacağımız icraatlarla Türk
futboluna müdahaleleri engelleyeceğiz.
Alkış, Terim'le yolları ayırdıktan sonra, milli takımın başına
en az Fatih Terim kadar tecrübeli bir Türk teknik adam getireceklerini
vurguladı.
"Trabzonspor'un şampiyon olup olmadığını
belirleyeceğiz"
Erdal Alkış, göreve gelmeleri durumunda 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un istediği şampiyonluk kupasıyla ilgili yeniden soruşturma açacaklarını dile getirdi.
Erdal Alkış, göreve gelmeleri durumunda 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'un istediği şampiyonluk kupasıyla ilgili yeniden soruşturma açacaklarını dile getirdi.
Kurulların tekrar bir soruşturma açacağını belirten Alkış, "2010-2011
sezonunda Trabzonspor'un gerçekten şampiyon olup olmadığını belirleyeceğiz.
Haklılarsa kupalarını vereceğiz, değillerse barış yoluyla olayı çözeceğiz. Bu
yıl enteresan şekilde bazı kulüplerin önüne geçildi. Bunu çözmek
zorundayız" şeklinde konuştu.
Seçim vaatlerini kitapçık haline getirdiklerini aktaran ve bunu
yazılı olarak yapan ilk federasyon başkan adayı olduğunu vurgulayan Alkış,
göreve gelmeleri halinde yapacaklarını şöyle anlattı:
"Federasyon tüzüğünü ve seçim sistemini baştan sona değiştireceğiz.
Avrupa'nın en şeffaf yönetimi olacağız. İki yıl içinde şaibeli sorunları
çözeceğiz. İki yıl içinde kulüplerimizin mali sıkıntıları kalmayacak. Beş yıl
içinde, her yıl 10 Türk futbolcusu dünya takımlarına transfer olacak. Üç yıl
içinde UEFA Avrupa Ligi şampiyonu ve UEFA Şampiyonlar Ligi finalisti
çıkartacağız. Milli takımımız her turnuvaya katılacak. Avrupa'nın en sağlam
finansal yapısına sahip 5 ülkeden biri olacağız. Yabancı transferleriyle ilgili
radikal kararları alacağız. İki yıl içinde derbileri İstanbul'da eşit sayıda
taraftar grubu izleyecek."
TFF
Başkan Adayı Erdal Alkış, mevcut başkan Yıldırım Demirören'le centilmence bir
yarış yapacağını ve sonuna kadar mücadele edeceğini kaydetti.
TRT HABER
"TFF yönetimi bütün kurumlarıyla istifa etmeli"
TFF eski başkan adaylarından Erdal Alkış, TFF
yöneticilerinin bütün kurumları ile derhal istifa etmesi ve yeniden seçime
gidilmesi gerektiğini bildirdi.
25 Şubat 2016 Perşembe 15:39

Türkiye
Futbol Federasyonu'nun (TFF) eski başkan adaylarından Erdal Alkış, yaptığı
yazılı açıklamada Galatasaray-Trabzonspor maçındaki hakem kararları ve bu
kararlara yönelik tepkilere değinerek, TFF ve MHK'nin konuya duyarsız
kalamadığını ve kendisini savunmaya çektiğini iddia etti.
Alkış,
"Son söylenmesi gerekeni ilk söyleyerek kamuoyunun dikkatini çekmek
istiyorum TFF yönetimi, bütün kurulları ile derhal istifa etmeli ve yeniden
seçime gidilmeli. Ne MHK, ne de TFF yönetimi bu konuda sorulan sorulara bile
duyarlılık göstereme-mişlerdir. Trabzonspor’un baskısı karşısında yaptıkları
açıklama ile sadece ne kadar acz içinde olduklarını göstermişlerdir"
ifadelerini kullandı.
"TFF
kendisini lağvetmelidir"
TFF
Başkanı Yıldırım Demirören'in, MHK ve diğer kurul üyelerinin artık atamayla
değil seçimle belirlene-ceğine yönelik açıklamasını, "akla, mantığa,
hukuka, tüzüğe aykırı, sadece günü kurtaracak bir ifadeden ibaret"
şeklinde yorumlayan Alkış, şöyle devam etti:
"Bu
açıklama maalesef TFF başkanının acizliğini açıkça ortaya koymaktadır. TFF'nin
var oluş nedeni, bütün bu kurullar ile Türk futbolunu yönetmektir. Açıklamayla,
bu asli görevi yerine getiremediklerini en masum ifadeyle kabul etmiş
olmaktadırlar. O zaman TFF kendisini lağvetmelidir."
Erdal
Alkış: TFF yönetimi bütün kurumlarıyla istifa etmeli
TFF eski
başkan adaylarından Erdal Alkış, TFF yöneticilerinin bütün kurumları ile derhal
istifa etmesi ve yeniden seçime gidilmesi gerektiğini bildirdi.
25.02.2016 

ANKARA
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) eski başkan
adaylarından Erdal Alkış, yaptığı yazılı açıklamada Galatasaray-Trabzonspor maçındaki
hakem kararları ve bu kararlara yönelik tepkilere değinerek, TFF ve MHK'nin
konuya duyarsız kalamadığını ve kendisini savunmaya çektiğini iddia etti.
Alkış, "Son söylenmesi gerekeni ilk söyleyerek kamuoyunun
dikkatini çekmek istiyorum TFF yönetimi, bütün kurulları ile derhal istifa
etmeli ve yeniden seçime gidilmeli. Ne MHK, ne de TFF yönetimi bu konuda
sorulan sorulara bile duyarlılık gösterememişlerdir. Trabzonspor’un baskısı
karşısında yaptıkları açıklama ile sadece ne kadar acz içinde olduklarını
göstermişlerdir" ifadelerini kullandı.
"TFF kendisini lağvetmelidir"
TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in, MHK ve diğer kurul
üyelerinin artık atamayla değil seçimle belirleneceğine yönelik açıklamasını,
"akla, mantığa, hukuka, tüzüğe aykırı, sadece günü kurtaracak bir ifadeden
ibaret" şeklinde yorumlayan Alkış, şöyle devam etti:
"Bu açıklama maalesef TFF başkanının
acizliğini açıkça ortaya koymaktadır. TFF'nin var oluş nedeni, bütün bu
kurullar ile Türk futbolunu yönetmektir. Açıklamayla, bu asli görevi yerine
getiremediklerini en masum ifadeyle kabul etmiş olmaktadırlar. O zaman TFF
kendisini lağvet-melidir.
Muhabir: Musa
Samur
TÜRK
FUTBOLU VE MİLLİ TAKIM “OYUNLARI”
10.10.2016
Türkiye
yaşadığımız dönem içerisinde en kritik zaman aralığını geçirmektedir.
Bir
taraftan ihanet şebekesinin darbe girişimi diğer taraftan her gün gelen Şehit
Cenazeleri, bununla birlikte bir araya gelmiş, ülke geleceğini karartmaya
çalışan bir dünya ile baş etmeye çalışan bir Türkiye Cumhuriyeti…
Ülke
olarak küçük te olsa morale ihtiyacımız var. İşte her şeye rağmen ayaktayız
mesajını verebileceğimiz, toplumu kucaklaştıracak küçük morallere…
Buna
fırsat doğdu ve Milli Takım 350 bin nüfuslu İzlanda karşısına çıktı. Hepimiz
bütün muhalefetimize rağmen sustuk ve var gücümüzle MİLLİ TAKIMI DESTEKLEDİK.
Ülke
olarak böyle bir sinerji ve iyi duygularla maça kilitlenmiş, söylenmesi
gerekenleri yutmamıza rağmen daha maç başlamadan Milli Takımı “Bize
mahsus bir unvan ile” Yöneten “TEK ADAM” sırf egosunu dikte etmek için
söylem ve davranışlarıyla ülkeyi geriyor, tahrik ediyordu.
Buna
rağmen olabildiğince bütün medya ve gazeteciler en azından gerginlik
yaratılmaması için gayret sarf ediyordu. Kimsenin gerginlik istediği yok. Her
kes başarı bekliyor…
Bu
şekilde yine her zaman olduğu gibi SÜRPRİZ(!) bir kadro ile maça çıkıyor.
Sonuç?
Tek
kelime ile hezimet. Rıdvan Dilmen’in ifadesi ile “sabaha kadar oynasak
yenemezdik” durumu.
----%----
Ben 5
yıldır FUTBOL İLE ALAKALI fikirlerimi çekinmeden ifade ettim ve belki de kamuoyu
nezdinde konuyu bu kadar net ortaya koyan tek kişiyim. Türk futbolunun en
önemli sorunlarından birisi “FATİH TERİM” olduğunu verileriyle ortaya koyan
oldum…
TFF
Başkan Adaylığım süreçlerinde ortaya koyduğum sonuçlar ortada bulunmaktadır.
Bundan sonra da söylemeye devam edeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.
Bu
gün bu söylemleri bu kadar kısık sesle yapmamın nedeni ÜLKEMİZİN İÇİNDE
BULUNDUĞU DURUMU DİKKATE ALDIĞIM VE ÖZELLİKLE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA OLAN
SAYGIMDAN DOLAYIDIR. Bunu sabırla sürdüreceğim. Bir gün mutlaka bu çağrılarıma
sessiz kalınmayacağını da biliyor ve inanıyorum.
GELDİĞİMİZ
DURUMDA SADECE FATİH TERİM’İN İSTİFASI YETERLİ OLMAZ. TFF TÜM KURULLARI İLE
BİRLİKTE İSTİFA ETMELİ VE TÜRK FUTBOLUNUN ÖNÜNÜ AÇMALIDIR.
Türk
futbolu iyi yönetilmemektedir. Rahmetli Hasan Doğan beyden sonra futbolu
yönetenlerin tamamı futbolu yönetmek yerine pislikleri halının altına
süpürerek, ortak bir şekilde futbol günahı işlemeye, hukuk dışı kararlar ile
birbirlerine iltimas geçmekten başka bir şey yapmadıklarını söylüyorum.
Yani;
Yani;
FUTBOLU
YÖNETEN BU KİŞİLER; ülkenin son 15 yılına mührünü vuran, her seçimde oyunu
artırarak halk nezdinde yüreklerde kabul görmüş, halkın kendisini temsil
ettiğine inancını her gün büyüterek geliştiren bir iktidar ve bu iktidarın liderine
yakın kişileri etki altına alarak bu hataların düzeltilmesini değil
VARLIKLARINI KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ BASKI VE LOCA FAALİYETLERİNİ ORTAYA KOYARAK
bütün sorunları yine SİYASİ İKTİDARA YIKARAK İŞİN İÇİNDEN SIYRILMAKTAN başka
bir çabaları olmamıştır.!!! Bu kadar net.
TFF Yöneticileri ve bütün kulüp başkan ve yöneticilerinin de
futbolu ve kulüplerini bu şekilde yönetmeye devam etmeleri durumunda yakın
gelecekte bu takımların hem ülkemizde hem Avrupa’da mücadele edemeyecek duruma
geleceklerini, hatta bayraklarını sallayacakları bir takımı dahi
kalmayabileceğini söyledim söylemeye de devam ediyorum.
Daha
da ileriye giderek TÜRK FUTBOLUNUN en büyük sorunlarından 2 sini açıkça
söyledim. Bunlardan birisinin Fatih Terim diğerinin ise Aziz Yıldırım olduğunu detayları
ile ifade ettim. Bunu söylerken şahıslarına yönelik hiçbir kötü ifademiz
olmadığını; dönem içerisinde her ikisinin de futbola ciddi hizmetleri olduğunu
ama son 5 yılda ise bunun tersine döndüğünü nedenleriyle anlattım.
Şimdi
geldiğimiz durum itibariyle Avrupa’da yasaklı birçok takımımız ve ekonomik
olarak kurtarılabilecek hiçbir matematik sonucu olmayan bir ligin nasıl
başladığını hepimiz görüyoruz. Futboldan soğumuş izleyici, sponsorları olmayan
takımlar, ligde mücadele veren takımların yarısının normalde transfer yasaklı
olması; ama bu yasakları hukuksuz bir şekilde kaldıran bir futbol yönetimi…
Bunun
ile birlikte bırakın transfer yapabilme bütçesini, transfer yapma imkân
ihtimali olmayan takımların son dakikada 3 kuruş etmeyecek futbolcuları ödenemeyeceğini
bile bile milyonlar borçlanarak transfer sözleşmelerine imza atmaları…
Milli
takımlar nezdinde sergilenen EGO oyunları… Milli takıma futbolcu seçiminde bile
menfaat çekişmeleri, kimsenin de çıkıp bunun gerçek nedenlerini konuşamaması...
Dünyanın en pahalı Teknik Direktörü,
Dünyanın en pahalı Teknik Direktörü,
Ne
söylediği belli olmayan veya söyledikleri kimse tarafından anlaşılmayan; iş adı
sadece bizim tarafımızdan uydurulmuş bir titre sahip Kişinin futbol yönetimi
ile ilgili gerginlik ve polemik dolu sözleri.
Bunlar
tarafından yönetilen bir milli takımın ortaya koyduğu düşmanca tavırlar ile
dostluğumuzun zedelenmesine fırsat verilmesi,
Bütün
bu yapılanların hiçbir kimse tarafından onaylanmamasına rağmen sessizce takip
edilmesi, herhangi bir tepkinin verilememesi,
Bu sorumsuzluğun
çözümü için bile yine siyasi iktidarı kullanılma çabaları…
ÖZETLE
FUTBOLUMUZ İYİ YÖNETİLMEMEKTEDİR!
Bundan
dolayı Sayın Fatih Terim İstifa etmesi yetmez, TFF Bütün kurulları ile istifa
etmelidir ve Türk Futbolunun önü açılmalıdır.
Buna
rağmen Madem TFF görevini yapamıyor ve otorite sağlanamıyor, O zaman siyasi
otorite bu konuya el atmalı ve gerekenin yapılmasını sağlamalıdır.
Bunu
nasıl mı yapacak?
Öyle
güzel yapar ki, başka konularda her türlü güçle mücadele ederek nasıl yaptıysa
aynen öyle.
Ne
demek istediğimi anlayan anladı.
Sevsen
de sevmesen de böyle!!!
Bu
millet Terimlere, Demirörenlere muhtaç değildir.
10.10.2016
Erdal
Alkış
TFF
Başkan Adayı
Yorumlar
Yorum Gönder