TÜRK FUTBOLU-KULÜPLERİMİZ-MİLLİ TAKIMLAR

Aslında Türk Futbolu çok uzun zamandır iyi yönetilmiyor. Hatta bırakın iyi yönetme konusunu çok önemli bir güç devşirme mekanizması olarak kullanıldığı için maksat Futbolu Yönetmek değildir. Yani gücü kullanabilmek için her yolu mubah gören sistem bu konuda her türlü kötü yollara bile tevessül edilecek kadar müsait bir zemin.

Futbol bir sevgi ve taraftarlık aşısı ve özendiricileri tarafından çok güzel dizayn edilmiş bir oyun olduğunu hepimiz biliyoruz. Dünyada da bu şekilde algılanmaktadır. Sonuçta insana dayalı mekanizmaların tamamı bütün dünyada hemen aynı şekilde algılanır. Bazı ülkelerde branşlar değişse de Futbol dünyanın artık ortak gündemi durumundadır. Hatta bazı liderler bile ülkelerini futbol ile yönettikleri gibi, kazanmaya dayalı futbol kurallarını bile ülke idaresine adapte bile edenleri biliyoruz.

Bizde 1983 ten sonra daha bir kurumsallık kazanmaya başlanan Futbol reklam piyasasında gittikçe güçlenmesi ile doğru orantılı olarak sistemimiz içinde daha fazla yer etmeye başlamıştır. Siyaset müessesesi de futbol içinde yer almaya başlayınca da sivil guruplar güç devşirmede daha fazla cesaret kazanmışlar ve günümüze kadar gelmiş bulunmaktadır.

Burada isimler üzerinde durmanın bir manası yok. Bu satırları okuyan hemen herkes ilgili-ilgisiz bir sürü isim gözünün önüne geldiğini biliyorum...
Konumuz bu değil. Ama sistematik olarak özellikle genç neslin popülaritesini kullanarak medya-PR gücünün albenisi ülkemiz gibi bir çok gelişmekte olan ülkede benzer bir lobi oluşmuştur. Ama bizdeki farklılık diğerlerinde oluşturulan futbolcu eğitimi ve yeteneğinin bizde yapılamamış olmasıdır. Ama her daim hedef göstermek, iddialı demeçler vermek, kamuoyunda konuşulacak isimler üzerinden bahisler açmak vs. gibi konular bizde çok daha vahim sonuçlar meydana getirmiştir. korkarım çok daha kötü sonuçlara neden olacaktır.

Bu olumsuzluk sadece kulüpleri bağlamamaktadır. Ülkeyi doğrudan ilgilendiren çok fazla detayları burada ortaya koyabiliriz. Ama bu başka bir yazı konusu olduğu için konuyu kapatıyorum. Ama bunun da altının çizilmesi gerekmektedir.

Özellikle günümüzde karşılaştığımız olumsuzluklar sistemin baştan aşağı artık değiştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Siyasetin bu kadar sporun içine girdiği başka bir dönem olmamıştır. Öncelikli olarak bu konunun bir an önce düzeltilmesine ciddi ihtiyaç bulunmaktadır. Tanıdığım bazı siyasilerin bu durumdan çok hoşnut olduklarını düşünmüyorum. Ama diğer lobiler özellikle bu durumu devamlı ısıtmaları ise taşınmaz hal almıştır.
Sistem maalesef tıkanmış durumdadır.

Bu gün Türk futbolunun önündeki en büyük sorun 3 kişiden kaynaklandığını düşünüyorum.
Bunlardan birisi Fenerbahçe Başkanı Sn Aziz Yıldırım'dır.
Diğeri futbol lobisinin güçlü piyonu Sn Rıdvan Dilmen'dir.
Üçüncüsü ise Galatasaray eski Teknik Direktörü ve şimdiki Milli Takımlar Teknik Direktörü Sn Fatih Terim'dir.
Bu üç isim yönetim mekanizmasından uzaklaştırılması durumunda Türk Futbolu bir şekilde düzelme yoluna girecektir. Hem Kulüplerin yönetimi hem de milli takımların ve Türk Futbolunun kurumsal yapısı TFF nun yönetiminin önü açılmış olacaktır. Aksi takdirde hemen her kesin bir çözüm söylediği Futbol geriye gitmeye devam edecek ve buna bağlı kaoslar da ülke nezdinde yayılmaya, huzur ve güvenin sarsılmasına zemin olmaya devam edecektir.
14.11.2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TARIMSAL KALKINMA VE KÖYE DÖNÜŞ PROJESİ (2007)

EKONOMİK MİLAT (2020)

GENÇLİK NEREYE GİDİYOR?